Durdum ve ona baktım. Buradan çıkabilmek için camdan falan atlayamazdım. "Sen kafayı mı yedin? Ölebiliriz!" dedim sessizce omzunun üstünden kapıyı kontrol ederek. "En fazla kolun kırılır abartma." dedi beni kınayarak. "Bu saçmalık." dedim ve ardından hızla etrafa bakınmaya başladım. Buradan çıkmayı nasıl başaracaktık? Camın yanına gitti ve açtı. Odanın kapısına yakın olduğumdan dolayı dışarıdaki hızla atılan adım seslerini duyuyordum "Hadi," dedi bana ve cama doğru ilerledim. Aşağıya baktım ve ona döndüm. "Yapamam." Sabır dilenircesine yukarı baktı ve bana ardından sinirle baktı. Aşırı duygu yoğunluğundan ne yapacağımı şaşırdım. Aynı anda hem canım çıkarcasına bağırmak ve ağlayana kadar gülmek istiyordum. Yüzünü ellerimin arasına aldım. Anlık bir şaşkınlık yaşadı, tepki vermesine fırsat vermeden uzandım ve onu öptüm. Eğer tepki vermesini bekleseydim bana yine engel olacaktı. Onu öpmek yıllardır uzak kaldığım birine kavuşmak gibiydi. Sanki yıllardır bu anı bekliyorduk da ancak şimdi mümkün olmuştu. Çenemi tuttu ve beni kendinden birkaç santim uzaklaştırdı. "Dur." dedi pürüzlü bir sesle. "Durmak istemiyorum." dedim ve onu tekrar öptüm. Bana ne engel oldu ne de karşılık verdi. Sadece bekledi. Onunda bunu istediğini biliyordum. Aptallığının cezasını çekiyordu. Ama ben bu cezasına boyun eğmek istemiyordum. Bana karşılık verecek gibi oldu ama o bana karşılık veremeden geri çekildim. Daha sonra bu olay aklına geldiğinde karşılık vermediği için pişman olmasını ve sonraki öpücüğümüzün onun tarafından başlatılmasını istiyordum. "Git, ben hallederim." dedim gözlerine bakarak. Kapının arkasındaki sesler yaklaşırken bana baktı ve camı kapattı. "Hayır," dedi. "Artık gidemem." * Kapak Tasarımı: medusapsdnAll Rights Reserved