Sokakta yürüyorsun, kızgın bir köpek gördün. Havlıyor ve bir adamı kovalıyor. Her şey bir anda oluyor ve yakalayıp ısırıyor bacağından. Eee köpek bu ısırabilir, hele dişlerini gösterip havlamışsa o bilindik genel kanının aksine gerçek budur, ısırır yani, haber değeri yok. Ama adam durduk yere gidip de ısırırsa köpeği, işte bundan keyifli bir dedikodu malzemesi çıkar. Okula gittiğinde suratına o piç sırıtışı kondurup, hafif yayıla yayıla anlatırsın gördüklerini. Azıcık da biliyorsan hikayeyi ballandırmayı, herkes etrafına toplanır, ışıklar senin üstünde, sahne senindir.
Evet işte bu yazar tam da tam da böyle olaya denk geldi, ve şimdi bakalım anlatırken dikkatinizi çekmeyi başarabilecek mi? Sıkmadan ve sıkılmadan anlatabilecek mi tüm hikayeyi.
Polis Bey Ahmet Emir'cim: Nasıl görmedim seni
İnci: İşinin başında olduğundan görmemiş olabilirsin
İnci: Vurmuşsun adama ters kelepçeyi
İnci: Kaşların çatık çatık etrafa bile bakmıyordun.
Polis Bey Ahmet Emir'cim: Seni görseydim çatık çatık durmazdı kaşlarım.