Gözyaşları yağan yağmur damlalarına karışıp, yanaklarından aşağıya düşüyordu.
Emindi ki gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu, ama aldırmadı , gözlerinin bulanıklığına rağmen karşısındaki adama baktı. Son bir umut aklından geçenleri söyleyecekti.
" Şu kahrolası cesaretin neden söz konusu ben olunca böyle kırılıyor."
Aslında söyleyecekleri bunlar değildi ama dilinden dökülenlerle engel olamamıştı. Öylesine kırgındı ki ... Karşısındaki adamın hiç bir şey söylemeden durması onu daha fazla kırıyor ve kızdırıyordu.
" Gerçekten böyle mi yapacaksın? "
Dedi kadın , gözlerindeki kırgınlığı saklamadan adamın gözlerine bakarak , o gözlere her baktığında kendini görürdü, şimdi ise bir yabancının gözlerinden farksız değildi . Adamsa kadının kırgın gözlerinden bakışlarını kaçırarak konuşmaya başladı.
" Ben senden vazgeçtim hande. Sende vazgeç..., en doğrusu bu ."
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."