"Beni seviyorsun. diye fısıldadı Lale."Benimle uyuyorsun, benimle gülüyorsun, benimle mutlusun..." Poyraz elindeki sigarayı attıktan sonra Lale'nin karşısına geçti.Sol yanağının elmacık kemiğinde dün ki dövüşten kalan bir morluk vardı.Ama bu bile kusursuzluğunu bozmaya yetmiyordu.
"Bir masala inanıyorsun.' dedi keyifsiz bir sesle."Seni sevdiğim filan yok." Lale kalbine dolan bir isyanla bağırdı."Öyleyse neden beni kurtarıyorsun!?Kabul et artık beni seviyorsun."
Poyraz biraz daha yaklaşıp Lale'ın gözlerine baktı.Lacivert gözlerini saran siyah hareler sinirlendiğinin kanıtıydı."Sevmiyorum". dedi donuk bir sesle.
"Seni sevseydim önce kendimden kurtarırdım."
***
*Aynı anda aynı nesneyi beğenmek.
Adrenalinin verdiği heyecanla birbirine dokunan parmaklar.
Tekleyen bir kalp ve kesişen bakışlar.
Aşk kısacık bir an esmişti çocuk yüreklerine.
Ve o kısacık anda mühürlenmişti kalpleri.
Onlar modern dünyada kendi masalını yazmak isteyen 2 hayalperest, 2 yaralı ve 2 aşık.Hem de ne aşık.Kader belki bir oyun oynamak içinseçmişti onları.Su gibi akan yılların ardından gerçekleşen karşılaşma.Aynı sahne,aynı karakterler ve aynı hikaye.Sözleri unutulmuş bir şarkının melodisini hatırlamak gibiydi karşılaşmaları. Yitik anıların tek şahidi camı çatlamış bir kar küresiydi.Ve onlar kar küresininin içindeki milyonlarca peri tozu kadar seveceklerdi birbirlerini.
Bu bir aşk masalıydı. Ne mutlu ne de mutsuz bitecekti hikayenin sonu. Bitmeyecekti çünkü.
Periler anlatıyordu masalı ve sonsuza kadar aşk fısıldayacaklardı kalplere. *
©Tüm Hakları Saklıdır. | ©All Rights Reserved. Tarafım dışında kopyalanamaz, çoğaltılamaz, paylaşılamaz. All Rights Reserved
Read more