EFSANELERİN VAVEYLASI
  • Reads 1,082
  • Votes 460
  • Parts 36
  • Reads 1,082
  • Votes 460
  • Parts 36
Ongoing, First published Jul 11, 2022
Yılların benden alıp götürdüğü birçok şey vardı ve bunların başını da mutluluğum çekiyordu. Geriye kalanları ise sıralasam saatlerim yetmezdi buna. Eskiden her okuduğum kitap içimi umutla doldururdu. Çünkü kitap karakterleri her ne yaşamış olurlarsa olsunlar her şeye sabırla göğüs geriyordu ve sonunda yürüdükleri karanlık yol sona eriyor, aydınlığa ulaşıyorlardı.

Ben de göğüs gerdim, sabırlıydım da. Hatta öyle bir sabırlıydım ki yaşadıklarıma rağmen yıkılmayıp ayakta kalırken tek düşündüğüm hayatım boyunca aynı şeyler yaşayacağımdı. Eğer böyle düşünmeseydim, umudumu ön plana çıkarsaydım sabredemezdim. 

Bazen pes etme raddesine geliyordum ama sonra bu düşünceyi silip atıyordum aklımdan. Kitap karakterleri benden daha beter şeyler yaşıyorlardı ancak hep güçlü kalıyorlardı, ben de güçlü olmalıydım. Ben de onlar gibi güçlü olup sabreder ve hayata pozitif bakış açısıyla bakarsam aydınlığa ulaşacaktım. 

Yalanmış. Kitaplarda ulaşılan aydınlıklar gerçek değilmiş, gerçek hayatta aydınlık diye bir şey yokmuş. Sadece karanlık varmış, bu karanlık ikiye ayrılıyormuş. Birisi alacakaranlık, diğeri de zifiri karanlık.

****

"Yaralı bir kuş gibi bana sığınıyorsun. Bugüne kadar hep bunu mu bekledin, birine sığınıp yaralarını sarmasını mı bekledin?" 

Belki de hep bunu beklemiştim ama bunu ne kendime ne ona itiraf ettim, sessiz kaldım. 

"Bu saatten sonra, o sayfayı okuduktan sonra seni bırakmam. Hiçbir şey seni bırakmama neden olamaz."

Bu cümleleri söylerken o kadar kendinden emindi ki az kalsın aramızda hiçbir bağ olmadığını unutup söylediklerine inanacaktım. Ama az kalsın inanacaktım, inanmadım.
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add EFSANELERİN VAVEYLASI to your library and receive updates
or
#295park
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
33 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
Aşk'a Direniş  by Jutenya_
43 parts Ongoing
Heja güzelliği ve cesaretiyle Amed'e nam salmış kadın. Ağir yakışıklılığı ve bastığı yeri titreyișiyle Amed'in saygı duyulan ağası... Kadın çok sevdi ve sevdiği adam için ailesini herkesi karşısına aldı. Adam çok sevdi... Sevdiği kadın için ölüme gider gibi Karadağlı konağına girdi. Tüm olumsuzluklara rağmen ikisi el ele tutușup herkesi arkalarında bırakıp çıktılar. Aradan geçen 3 yıl sonra hüküm verildi. Ağanın soyu devam etmeliydi ve Keje üstünde ki beyaz gelinlikle... Düğünlü davul zurnalı bir şekilde Mirakan konağına giriş yaptı. Heja aklını yitirdi göğsü sıkıştı... Hayır kocası onu seviyordu yapmaz dedi. İnsan gözüyle gördüğüne kalbiyle inanmak istemiyordu. Heja inanmak istemese de her şey bütün gerçekliğiyle ortadaydı. Mirakan konağında acı bir gerçek... Kuma! Bu kitapta Amed'e nam salmış güçlü ve asil kadın Narin Karadağlı var. Ben hem okuyacağım, hem de sevdiğim adamla evleneceğim deyip töreye aşirete baş kaldıran Narin Karadağlı var. Bu kitapta sevdiği adam için herkesi karşısına alıp, ihanete uğrayan Heja Karadağlı... Bir kadının en güçlü isyanı. Bu kitapta sessiz çığlıklarını duyuramayan sevdiği adamın abisine eş giden Berfin Mirakan var. Ve bu kitapta sevdiği kadın için herkesi karşısına alan sabrın sadakatin en güzel hali Ömer Mirza Karahan var. Heja güzelliği cesareti ve asiliği ile Amed'e nam salmış kadın! Ağir yakışıklılığı bastığı yeri titreyişiyle Heja'nın kalbini fethetmiş adam! Hazar Karadağlı sevdanın en güzel tonu... Sevdiğim kız mutlu olsun varsın bensiz nefes alsın diyen genç yağız bir delikanlı. Onun mutluluğuyla bende nefes alırım diyen bir adam. Mirakan konağına düşen bir ateş kuma gelen Keje Mirakan... senin yapamadığını ben yapmaya geldim dedi, karşısında ki kadını yaktığını bilerek. Bastığı yer alev alıyordu. Kurgunun t
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
İMDADIM cover
Aşk'a Direniş  cover
Lavin cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
BUZ DAĞI (Gay) cover
Fındık Tarlası cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
Kara Gül  cover

GECENİN İZİ

33 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....