Herzaman söylenen o klişe bir kez gerçek olmuş olsa, hiçbirşey için geç kalınmamış olsa nede güzel olur değil mi? Geçmiş, aslında hiç geçmiyor. Hersabah uyandığımda kulaklarımda yankılanıyor o güzel sözler...
"-Biz bu hayatta ne gibiyiz onunla biliyor musun beyim? İki yaralı gibiyiz, hani savaş filmlerinde olur ya yaralı yaralı taşırlar ya birbirlerini..."
Birbirimizi kaybetmekten korktuğumuz zamanlar...
"- Ben onu birkere kaybettim Derya, birdaha kaybedemem. Ben onsuz bu şehirde yaşamak istemiyorum. "
Şarkılarda hep söylediğimiz o sözler, aslında kendimizden yola çıkarak yazdığımız o satırlar.
"- Sen bana aklımla başım arasındaki mesafe kadar yakınsın."
Biz arabeski seviyoruz o yüzden yaralarımızı kaşıyıp duruyoruz diyor ya hep Karlos. O yaraları geçmişe ufak bir dönüş yaparak kapatmaya çalışsak, hiç yaşanmamış olmamış saysak. Ben hazırım, tam bu satırlarda sizi bekliyorum.
"Yaren'in karanlık fakat ufak dokunuşlarla renklendirilebilecek geçmişine hepiniz davetlisiniz..."
Ⓣ