Bıkmış bir kız. Ve iyi aile çocuğu bir erkek. Kız intihara kalkışacak ama tam o sırada bilinmeyen bir numara arıyor. Kız ofluyor, pufluyor. Jileti bırakıyor, gidiyor telefona bakıyor. Numarayı bilmediğini görünce şaşırıyor. Merakına yenik düşüyor, telefonu açıyor. "Selam!" diyor neşeli bir erkek sesi. Kız anlam veremiyor. "Kimsin?" diyor usanmış sesiyle. "Bilmiyorum, öylesine bir numara salladım, sen çıktın. Üzgünüm, sanırım rahatsız ettim, sadece arkadaş olmak istemiştim." diyor erkek. Sonra ekliyor: "Adını öğrenebilir miyim?" Kız pufluyor, sonra söylüyor. "Azra." Erkek "Memnun oldum Azra, belki bir gün, yollarımız düşer, karşılaşırız. Her neyse, sen her ne yapıyorsan işine geri dön. Görüşürüz." diye kapatıyor erkek. Sonra rüzgar esiyor. Rüzgarla beraber kızın düşünceleri dağılıyor. Pencerenin kenarına oturup dışarıyı izliyor...
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."