İşinde yıllar önce kazandığı merhametsizliği, tereddüt etmeden gösteren usta bir hırsız.
Kalbindeki iyiliği dâhi lacivertin en koyu tonuna boyamış, soyadı gibi Kara bir adam Alparslan.
Pişmanlık duygusunu yitirmiş, koyu gözleriyle kim olduğu hemen anlaşılan hırsız, Alparslan Mete Kara.
Ve O'nun minik burnu...
Lacivertin en açık tonu, hafif de beyaza boyanmış genç bir kız.
İyiliği, bir denizin uçsuz bucaksız olması gibi sonsuz olan Eylül.
Annesine bağlı,babasız büyümüş ama hayata sımsıkı tutunmuş bir genç kız,Eylül Koçer.
∞ Dehşete ramak kala anında kesişti maviler.Ve bir daha ayrılamadılar...∞
Siz: Sırf beraber çalıştığımız için bana böyle davranmanıza izin veremem, İlker Bey?
İlker bey: Davranışlarımın sebebi sadece beraber çalışmamız değil Başak hanım.
Siz: Peki ya ne?
Siz: Ne bu haddinizi aşmalarınız?
Siz: Sabrımı zorlamalarınız.
İlker bey: Aklımı sikip attığın için bunların cevapları bende de yok. Buna aşk diyorlar ama çok saçma.
İlker bey: Hiçbir insan, bir insanın iradesini bu kadar sikemez.