Ayaklarım şubatın üstünde ben temmuz topluyorum.Ama sensiz olmuyor.. Dilim sussa kalemim seni yazıyor.. Seni bulmak istiyorum.. Parmak uçlarım uyuşuyor, Bunu sana gelmemi engellemek için yapıyorsun değil mi?Hayatım, ellerinde olan bir bira bardağı gibi...Ben neden sensiz böyleyim bilmiyorum.Sen gelince de işler sarpa sarıyor?!Peki ben n'apayım? Sen ki benim ihanet tanrım.. Elimde uçuk bir kalemle seni yazmaktayım, ellerin hafif kırmızı bir şarap.. Kirli konuş benimleki, kendimi seninle temizleyeyim.. Dudaklarım kuruyor, terliklerim uykularda.. Her şey bir yere dağılmış.Toparla beni..(Bu coğrafyaya adalet gelene dek seveceğim seni!) Ben ki; senin kalbinin kapılarında üşüyen bir meczup.. Ellerinde mutluluğun dayanılmaz hafifliği.. İçimde dolaşan yalnızlığı öldürmem suretiyle ellerini borç ver bana, Ver ki; yıllandırayım şarap kırmızısı ellerini..Gel ki, en ıssız yerinden okşayayım seni...Sev ki, hüzün tozlarımı gönderelim darağacına...İnan ki, yenik düşmeyelim hasrete...(Kafamda değişik bir melodi, uyut düşlerimi..) Levent POLAT 28.01.15 / 19.57