"Sen bir infazcısın Alaca."
Bu cümleyi daha önce duymuş olsaydım eğer muhtemelen korkudan titreyerek kendimi kimsenin bilmediği bir odaya kapatır ve gözümden akan yaşlar kuruyana kadar orada sessizce saklanırdım. Yüksek sesten korkardım ben, akşamları havanın kararmasından, yalnız kalmaktan, çatılan kaşlardan, çaresiz olmaktan, nefret duygusundan, sevilmemekten, bir yere ait olamamaktan, kavgadan, silahların soğukluğundan, kandan ölümüne korkardım ben.
Ama şimdi aynaya baktığımda gördüğüm hissiz, bir o kadarda vicdanının sesine kulaklarını tıkamış olan kadın; artık bütün korkuları kendi içinde barındıran, onlarla bütünleşen ve başkalarının gözüne dahi bakmaya çekindiği korkulu rüyası olmuştu. Artık bir yere aittim, bir kalbe sahiptim. Yalnız değildim, kimsesiz hiç değildim. Tek bir sözüme her şeyi önüme serecek insanlar vardı hayatımda. Ben artık ne yalnız kalmaktan korkan bir kız çocuğu ne de normal, yirmili yaşlarını doyasıya yaşayan bir genç kızdım.
Ben Alaca Yalvaç, bir infazcıydım, ölümün çağrısıydım ve birinin nefesini kesecek olmam sadece O'nun tek lafına bakardı. O, istediği zaman yapamayacağım şey yoktu, çünkü beni böyle eğitmişti. Ben onun askeri değildim, ben onun istediği her şeydim.
▪️
❝Sen hiçbir zaman eğilmeyeceksin, duruşundan ödün vermeyeceksin ama ben senin önünde koşulsuz şartsız, daima diz çökeceğim, bebeğim.❞All Rights Reserved