aşk ne tuhaf dimi. peki siz hiç aşık oldunuz mu? eminim ki çoğunuz aşkı tadamamışsınızdır daha. şu anda gülüyorum çünkü bende aşkı tatmadım. tabi ki sevdiğim biri oldu ama sevgiyle aşk arasında çok büyük fark var. örneğin sevince onun yanında mutlu olursun huzurlu hissedersin kıskanırsın ama en yakın arkadaşınmış gibi. hani en yakın arkadaşınızı başka kızla samimi görünce ne konuşuyo bunlar niye ben yokum yanlarında diye çoğumuz ufak çaplı kıskançlık yaşarız ya onun gibi. ama aşık olunca... gerçekten aşık olanlar biliyodur o hissi. bende çevremden televizyonlar dan ve hikayelerden biliyorum az çok. insan aşık olunca yatarken kalkarken dişini fırçalarken çişini yaparken yemek yerken en ufak bi anda bile onu unutmaz. hep aklındadır. beraberken yaşadıkları aklına gelince kendi kendine mal gibi sırıtır.bi kızla görünce onu kızı parçalamak istercesine kıskanır ve bu kıskançlığıyla erkeğe tripler atar :DD onsuz her an ona ne kadar aşık olduğunu anlayıp günleri saatleri dakikaları saniyeleri saymaya başlar. onun bir dokunuşuyla bir öpüşüyle tenini ateşe atmışlarda kavruluyormuş hissi oluşur. onun gözlerinin içinde eğer kendini görüyorsa aşktır bu... bunlar herkesin bildiği şeylerdir herhalde duyulduk şeyler çünkü. şimdi ben niye böyle giriş yaptım dimi çünkü hayatta zaman gelip geçer. nasıl olduğunu anlamadan bazı aşklar biterken bazı aşklar yeni yeni yeşermeye başlar. hayat her gün insana biraz daha olgunluk katar. eskileri düşünür mesela insan bi de şu anı, anlar eski hatalarını şimdi yapmadığını. hayat insana her gün her yaşanan olayda ders verir. bu hikayede de zamanın ilerlemesiyle ve her yaşadığı olayla hayatın ona olgunluk katmasını sağlayan Çisilin hikayesidir. hayatın zorluklarına karşı göğüs gerip hayatın ona kattığı olgunlukla doğru adımlar atıp doğru seçimler yapabilecek midir???All Rights Reserved
1 part