HUVAR
  • Reads 48
  • Votes 6
  • Parts 3
  • Reads 48
  • Votes 6
  • Parts 3
Ongoing, First published Jul 21, 2022
Huvar.
   Ölüm meleğine pazarlanmış bir ruhtan kopan çığlık gecenin eteklerine dolandı, gün ışığıyla kıyıya vurdu. Geçmiş kesilen damardan sızan kan gibi sızıp kalanların ruhunu kirletti. Bir sızı kentin kana doymayan topraklarını inletti.
  Bir kadın öldü. Alışkındı bu topraklar, ilk gün üzüldüler sonra unuttular. Bir kadın daha öldü. Bir tane daha, bir tane daha... Cinayetler kara bulut gibi çöktü kentin üstüne.
  Aranan katildi ama sırlar çıktı gölün yüzeyine. Ayağın ona takıldı, dizlerini ise geçmiş parçaladı. Yüksek çıksın sesin, aksi halde duymayacaklar seni.  
  Hayatta kalmak zorunda olduğunu öğrettiler, nasıl kalacağını değil. Seni duymazdan gelmelerine izin verme dediler, boğazın kanasa da bağırmadan seni duymayacaklar değil. Vazgeçmen gerekenler olacağından bahsedenler, evet bahsetmediler insanlığından. Küçük yaşının omuzlarına binen ölümler sırtındaki kambur, altına cehennem serili ip yolun. Dikenli telin üzerinde cambazlık yapmak zorunda bırakıldığın hayata seni bağlayan yalnızca boynuna annenin doladığı yıpranmış mavi ip. O ip bugün koptu.
  Sen öldün ve ben bir başıma kaldım bu cehennemde, sesim çıkmaz ki benim çıksa da duymazlar zaten.
  Bundan sonra ne olacak?
All Rights Reserved
Sign up to add HUVAR to your library and receive updates
or
#93katilkim
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
34 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
Kara Gül  cover
İMDADIM cover
AMARİS cover
SARRAF cover
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover
GECENİN İZİ cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover

AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18)

55 parts Ongoing

Çok istediği bölümü kazanmak için çok çalışmış ve sınav sonucunun açıklanmasını büyük bir sabırsızlıkla bekleyen genç bir kız. O çok beklediği sonucun açıklanacağı günün gecesi, sadece eğitim hayatını değil, tüm yaşamını etkileyecek olaydan bihaberdi. ⏳ "Ben seni tanımıyorum," dedim, soğukça. "Tanıyacaksın," dedi, sakince. Konuşma tarzında beni rahatsız eden bir şey vardı. "Daha çok zamanımız var."