SESLENİŞ
  • Reads 18
  • Votes 14
  • Parts 3
  • Reads 18
  • Votes 14
  • Parts 3
Ongoing, First published Jul 22, 2022
Mature
Kırık bir kanadın hikâyesi...

Hayat neydi? Yaşamak... Gülmek,eğlenmek, ağlamamak,neydi tüm bunlar? Bunları ben yaşıyor muyum? Hayır! Peki neden? Tüm bunların sebebi kim veya kimler? Soruların arasına sıkışıp kaldım sanki...
Aslında biliyorum hepsi onun yüzünden. Şimdi hepiniz kör kütük aşık oldum, aşktan yataklara düştüm sanıyorsunuz. Bakın arkadaşlar herşey aşk değildir. Şimdi bana kızacaksınız "ben aşk için herşeyi yaparım" diyeceksiniz. Ben kimseye aşık olmadım da basit bir şekilde hoşlanmadım hatta bakmadım bile kimseye öyle.

Babasının bile sevmediği kızı bir başkası nasıl sevebilir ki?

Sebepsiz yere kim bir kıza aşık olur? 

Hele de benim gibi kuleye hapsedilmiş,ağzı açılsa dövülerek susturulmuş,gülümsemesi çalınmış,üstüne kendi gözyaşımdan başka bir damla yağmur yağmayan unutulmuş bir çöl toprağını...kim sevebilir? 

Hiç kimse...

Baba; bir kelime, iki hece, dört harf. Tüm hayallerimin, umutlarımın suratıma çarpıldığı kapı. Ruhumu, bedenimi kamçılayan yaralarımın sahibi. Sahi, baba neydi? Kimdi? Nasıl bir şeydi? Babayı sevmek, babayı özlemek, babaya gülmek, babayla konuşmak neydi? Nasıldı? Bunlar bir ömür  boyunca yanına bile yaklaşamayacağım duygulardı. Babasıyla oyun oynayan, babalar gününde babasına resim çizen ve hediye alan, ona onu sevdiğini söyledikten sonra öpüp sarılan kız olamamıştım. Olmak istemiştim hemde çok istemiştim. Ama çocukken...
Şimdi sorsalar bana,nefretim bu isteği ezip geçebilecek miydi? 

Asla. 

Benim bu kadar hayatımdan çalınmışken bunu benden asla beklemesin kimse! 

Ben Nida. 

Ben sesleniş. 

Sesimi duyuyor musunuz?
All Rights Reserved
Sign up to add SESLENİŞ to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
SAKA VE SANRI by Maral_Atmc6
56 parts Ongoing
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
GECENİN İZİ by hisssizyazar
35 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
AMARİS cover
Kara Gül  cover
İMDADIM cover
SARRAF cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
SAKA VE SANRI cover
GECENİN İZİ cover
🌼PAPATYA 🌼(Düzenlenecektir) cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
MAZHAROĞULLARI cover

AMARİS

28 parts Ongoing

"Dudaklarınla her bir kelime melodiye dönüşüyor"dedi. Saçımın bir tutamını kulağımın arkasına koydu. "Seninle evrenin her yerinde sevişmeden senden ayrılmayacağım"dedi. Poyraz ve Anka, rüzgarla dans eden ve gökyüzünde özgürce süzülen iki güçtür. Poyraz, sert rüzgarıyla dünyayı sarar. Anka ise her yangında yeniden doğar. Birinin gücü, diğerinin direncine güç verir; birlikte cehennemi cennete çevirirler.