Soğuk, karanlık, yalnız ve tedirgin koridorların çatlak duvarlarına sırtını dayayan o benliğini hatırladıkça içinde bir şeyler kaynıyordu. Onu o karanlığa iten, yalnız bırakan insanların varlığı korkutucuydu.
O kişiler yaşadıkça Roseanne ölüyordu.
Onların yarattığı yıkımların altında ezilmenin tarifsiz acısını tatmıştı defalarca kez. Kocaman, değersiz, bomboş bir sıfır olduğunu biliyordu. Onun gibi biri bu dünyada rahatça ezilebilecek biriydi.
Ancak ne kadar değersiz olursa olsun çarptığı her şeyi yutmanın vakti gelmişti.
Roseanne, hayatını bu denli değersizleştiren ve onu her an ezebilecek durumda olanlara karşı harekete geçmişti. Bundan sonra kaybedecek kişi o olmayacaktı.
*Yetişkin İçerik*
Rize'de başlayan, Ankara'ya ve İstanbul'a uzanan bir aşk hikayesi...
Barış Alper Yılmaz ve Yağmur Sönmez
Yağmur daha Barış'ı kimse tanımıyorken sırılsıklam aşık olmuştu ona. Kimseye söylemedi, içinde yaşadı bütün duygularını. Şimdi Barış herkesin gözünpn üzerinde olduğu bir futbolcu; Yağmur kariyer basamaklarını tırmanan genç bir avukat ve yüksek lisans öğrencisi. Rize'de olsalardı her şey daha kolay olurdu...