Ölülerin İzleri-+18 (Amok serisi I)
  • Reads 71
  • Votes 11
  • Parts 1
  • Reads 71
  • Votes 11
  • Parts 1
Ongoing, First published Jul 25, 2022
Mature
Yağmur yağıyordu , gecenin örtüsü gökyüzü kaplamış bütün şehri karanlığa gömmüştü. Bulutlar vaveylalarını salmış ,ve bunu bütün şehir duyuyordu. Ama kimse bunun anlamını bilmiyordu.  Yada kimse o gün o kızın başına gelecekleri bilmiyordu, bilseler yardım ederler miydiler ? İnsanlar bencildir , bencil ve açgözlü. Kendi çıkarları için her şeyi yaparlar , ya başkası için ? Yapmazlardı. İnsan kendi çıkarı için ailesini ve arkadaşlarını satardı. Kendine  bir şey olmasın diğerine olsun diye yalvarırdılar. İşte insan oğlu kendisini bencilliğiyle ve açgözlülüğüyle öldürüyordu. 

Bulutlar bile kıza feryat ediyordu , ama insanlar hiç bir şey yapmayıp sıcak evlerinde uyuyordular. Kimse buna Adalet demesin , çünkü bu adaletsizlik. Zaten kızı taciz  edip edenlere bir şey olmayan ülkede Adalet mi olurmuş ? 

Peki o gün o kızın yaşadığı şey , kızı kurtarmadılar diye kendi sonlarını getirdiklerinin farkında değillerdi. Eğer o gün o kızı kurtarsaydılar başlarına bunlar gelmezdi , belki o kız eli kanlı dolaşmazdı onlarda toprak altında olmazlardı. Ama bu kız ölümle adalet görüyordu , Ölüm meleği.  

İsmi sayı olan insanların adalet getirecene inanımıydınız ? Bence inanın. Adaletleri ölüm olsa bile Adaletti. 
Peki adaletsiz olanlar ? . 301 kişin bazıları Adaletsiz bazıları Adaletliydi , peki nasıl mı ? Adaletsizlerde Amok sendromu vardı.Adaletliler sadece intikam ateşiyle yanıp bu dünyada yaptıklarıyla ceza çekmeyenlere çektiriyorlardı . Adaletsizler önüme çıkan herkesi öldürüyor ve hiç pişmanlık duymazdı.  

Kadın her şeyini kaybetmiş olabilirdi . Adaletlilerden Adaletsiz olmuş olabilirdi , ama bunu ona insanlar yapmıştı

******

300 masum ve temiz bir kızdı. Ama damarlarında akan kan onun masumluğunu ve temizliğini yok etmişti. Ellerindeki kan bütün vücuduna bulaşmış ve onu bir canavara dönüştürmüşt
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Ölülerin İzleri-+18 (Amok serisi I) to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
55 parts Ongoing
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
Hacker by Son_anka
87 parts Complete
"Kahretsin! Bu nasıl bir sistem!?" Sinirle arkama yaslanıp ellerimle yüzümü avuçladım. Saatlerdir sisteme giriş yapmakla uğraşıyordum ama bir türlü giremiyordum. Sistemleri fazla kuvvetliydi. Hemde bir şirkete göre fazlasıyla kuvvetliydi. Bu daha çok şüphelenmeme neden oluyordu. Tam tekrar deneyeceğim sırada telefonum çaldı. Arayan Maske idi. Telefonu hızlıca açtım. "Ne buldun?" Ses değiştirme cihazını kullanıyordu. Bu yüzdende sesi çok cızırtılıydı. "Daha giriş yapamadım." Yürek yedim belki de ama doğruyu söylemiştim. "Şafağa kadar kayda değer bir şey bulamazsan kendine kaçacak delik ara." "Efendim, sistemleri çok güçlü. Normalde bu kadar uzun sürmezdi. Lütfen, biraz daha süre verin." "Sana yeterince süre verdim." "Bir gün daha efendim. Lütfen." Telefondan cızırtılı sesler gelmişti. Sanırım nefes veriyordu. "Yarın şafağa kadar vaktin var." Bir şey dememi beklemeden telefonu suratıma kapatmıştı. Hızla tekrar işe koyuldum. Umarım yarın şafağa kadar kayda değer bir şey bulabilirim... (Bu kitabı okuyan/okuyacak olanlar size başta saçma gelse de sonradan ileriki bölümlerde ne olduğunu, neden olduğunu açıklıyorum! Çok saçma, bu ne ya, ne alaka, tarzında yorumlar yapmadan önce sabırla diğer bölümleri okumanızı rica ediyorum! Arada sırada yine de saçmalıklar olabilir, ki bu çok normal bir sürü kitapta var, onlar içinse şimdiden özür dilerim!) * 17/02/2023 Notu: Kitap düzenlenmiştir! *
You may also like
Slide 1 of 10
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
Kelebeğin Ömrü Kısalıyor (Düzenlenecek) cover
Aşiretmiş ( Gerçek ailem) cover
TERAZİ  (Tamamlandı) cover
MAHKUM cover
Mafya'ya Mahkum +18  (BxB) cover
TENEBRA (DÜZENLENİYOR) cover
teacher's pet- aslaz texting cover
Hacker cover
Köpek cover

YARALASAR(Kitap Oldu)

55 parts Ongoing

"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.