feel the fire | Sope

"Ondan hep uzak durdum çünkü konu benim için her zaman sendin... Çünkü ben sana çoktan aşık oldum..."
.
.
.

"Tamam. Şimdi şu kolye benzeri şeyi görmemiş gibi yapalım. Baştan alalım, tamam mı?"

"Evet!"

"Neye evet be! Bir dur sen de, dünden razıymış gibi!"

"Dünden razıyım zaten Namjoon. Evet, kabul ediyorum. Evlenirim seninle..."

Namjoon ofladı. "Bari biraz naz yapsaydı. Bu çok kolay oldu. Seokjin günlerdir süründürüyor beni... Hiç adil değil."

"Öyle mi Namjoon bey? Bana bak, senin o saçlarını cımbızla tek tek yolarım, delirtme beni! Düzgün bir teklifle gelmeyen sensin!"
.
.
.

Fakat, bir şeyler engeldi. Söz geçiremediği kalbi, az ötesinde baygın yatan adamı her gördüğünde yerinden fırlayacak gibi atmasaydı işi daha kolay olabilirdi. Onu bu hale getirdiği için pişmanlık duyuyordu. Çünkü onu seviyordu. Çünkü Hoseok, ona çoktan aşık olmuştu.