|+18|
Gövdesine çarparak dibini boyladığım ağaç oldukça büyüktü.Beni ağaca fırlatan şey ise benim iki,hatta üç-dört katım kadardı.Ve çarpmanın etkisiyle oluşan acı resmen gücümü emerek dönüşmeme sebep olmuştu. Savunmasızdım.Çırılçıplaktım.
Omuriliğim kırılmışçasına bir acı hükum sürüyordu vücudumda ve ben bu acıyı, iki büklüm yattığım ağaç dibinde,ağzımdan çıkan iniltiler ve acıyı def etmek için şekilden şekile giren vücudumla oldukça belli ediyordum.
Yine de iki elimi toprağa bastırıp kalkmaya çalıştım.Fakat sırtımdaki keskin acıyla inleyerek tekrar yeri boylamıştım.Koyu kahverengi tüylü, iri,koyu kahverengi tüylü ve lacivert gözlü kurt, hareketim ile kafasını hafifçe öne iterek dişlerini göstermişti.
Sonra birşey oldu.
Kahverengi tüylü beta kurt aniden irkilerek geriye doğru adımladı, yanındaki kurtlarla birlikte. Geriye doğru çekildiler ve sakince oturdular. Acıdan kıvranıyordum ama kendimi koruma iç güdüsüyle her hareketi takip ediyordum. Yaklaşık on kadar kurt geri çekilip oturdu ve ortalarından bir yol bıraktılar.
Ağaçların arkasından benim zıttıma kömür karası tüylü ve burundan dumanlar yükselen,bir gözü kırmızı bir gözü sarı bir kurt asilce bana doğru ilerledi. Tanrım! Şaka mıydı bu?
Başucumda durdu ve bir süre beni izleyerek kokladı. Alfa olduğunu haykıran gözleri ve duruşu ile beni kokladıktan sonra gözlerimin içine baktı. Sırıttığına yemin edebilirdim.
Acıya bu kadar katlanabilip,bilincimin açık kalabilmesi bile mucizeydi. Ve benim duyduğum son şey Alfa'nın zihnime aktardığı sözcüklerdi.
"Sürüye hoşgeldin, küçük Alfa'm."
~
|Signet:Mühür|
!!Yaş farkı,cinsel içerik,şiddet,bdsm ve argo içermektedir!!
Buket Koçan, bir silahlı çatışmanın ortasında kurşunların açık hedefi olan patronu Seray Köksöz'ü korumak için onun önüne atladığında hayatının son bulabileceğini düşünememişti.
Ancak olan olmuştu. Buket ölmüştü. Üstelik patronunu da kurtarmayı becerememişti.
İki kadın da o gün hastaneye kaldırılmış, yan yana olan ameliyat odalarında kurtarılmaya çalışılmıştı.
Buket'in beyin ölümü gerçekleşirken Seray kalp nakline ihtiyaç duymuştu.
Ve mucizevi bir şekilde Seray'ın bedenine sadece Buket'in kalbi değil, ruhu da yerleşmişti.
Buket gözlerini hayata yeniden açtığında kendisini patronu Seray'ın bedeninde bulmuştu.
Üstelik patronu bir mafya liderinin karısıydı!
Ve adam evlendiği günden beri bir kez bile görmeye gitmediği karısını o silahlı saldırıdan sonra kendi evine götürmüştü.
Buket artık Seray'dı.
Ve gerçek kimliğini nasıl gizleyeceğini bilemiyordu.
Neyse ki patronu izmir de ailesinden ve kocasından uzakta tek başına yaşadığı bir hayat sürüyordu. Bu yüzden karakterindeki değişimleri farketmeyeceklerini umuyordu.
Sürpriz yumurtadan çıkar gibi hayatına giren sözde kocasını da boşayacak, kendi hayatına geri dönecekti.
Tabii, beklenmedik bir şekilde kocası onu yanında tutmaya karar vermezse...