"Bilmem gereken bir şey var mı Kanat? Sen bu olayın herhangi bir yerinde var mısın?"
İfadesizce suratıma baktığında sorumun cevabını almıştım aslında. En başından beri korktuğum şey gerçekti. Ama yine de ondan duymak istedim.
"Yokum."
Bu bana kaçıncı yalanıydı, artık saymakta zorlanıyordum. Nasıl bu hale geldiğimizi düşündüm bir an. Güzeldik biz yalan yoktu, oyun yoktu. İyi başlamamıştık ama zamanla iyi olmuştuk. Birbirimize iyi geliyorduk, anlıyorduk, duyuyorduk birbirimizi. Ama şimdiki bize baktığımda her tarafımız yalanlarla doluydu, birbirimizi duymayı geçtim göremiyorduk bile. Zaman bizi öyle bir noktaya getirmişti ki ne aynadaki beni ne karşımdaki adamı tanıyordum. Acı bir gülümseyle cevap verdim ona: "Peki, sen öyle diyorsan öyledir."
Bu sondu. Biz en dipteydik ve Kanat buradan çıkmamız için son şansımızı da elleriyle parçalayıp çöpe atmıştı. İkimiz için bir çıkış yoktu artık. Bu sonsuz karanlıkta beraber kaybolacaktık.
*KİTAP YENİDEN YAZILIYOR!!*
Efsan ailesinin evlilik baskısına daha fazla dayanamaz ve Mardin'den hiç bilmediği bir şehre İstanbul'a kaçar.
Atlas Akay yer altı dünyasının karanlık lideri. Hayatta hiçbir korkusu olmayan ölümün ta kendisi olan bir adam.
Kader bu ikisini hiç beklemedikleri bir anda karşı karşıya getirecek. Yeni bir aşkın külleri doğacaktı.
"Adam yanacak kadının bedeninde kül olacaktı..."
-Yetişkin içerikli bir kitaptır!!!
-Kitapta bolca +18 vardır.
-Argo vb. olumsuz ögeler barındırmaktadır!!!