Efsanelere inanır mısınız? Kurt adamlar, vampirler gibi peri masallarından söz etmiyorum. Gerçek denge ve uyumdan söz eden efsanelerden bahsediyorum. Tanrı, Dünya'yı var ettiğinden bu yana dengeyi korumak için 5 Bekçi soyu seçti. Umut, Bilgelik, Güç, Zariflik ve Diriliş. Dededen toruna geçen bu kutsal miras ben ve arkadaşlarıma da geçmişti. Ve bir de bir şey daha vardı, bir cadı.
Kara büyüsüyle insanların en yoğun duygularından yararlanarak kendi tarafına çeken bir cadı. Dünyada artık düzen şaşmıştı. Cinayetler, tecavüzler, haksızlıklar, hırsızlıklar, ihanetler ve yalanlar olduğundan daha fazlaydı artık cadı sayesinde. Cadının ulaşmak istediği tek bir şey vardı. Bir taç, her şeyin gücünü eline almak için.
Bizim gibi çulsuz 5 liselinin onu durdurmaya çalıştığını düşünsenize, bunu hangi masalda okudunuz ? Haha, ne komik olurdu! Dur bir saniye, belki de öyledir. Yalnız küçük bir şey var. Bu bir masal değil...
Hayatım okul, ev ve okuduğum webtoonlar arasında geçip giderken bir öğleden sonra ekmek almaktan dönerken bana çarpan webtoon tırı ile kendimi en son okuduğum serinin içinde ana karakterin çirkin kız kardeşi olarak bulduğum zaman işler sarpa saracak gizemli mektup arkadaşımın neler sakladığını öğrenmeye çalışacak ve canavarı prensin gerçek yüzünü daha da iyi anlayacaktım. Düzeltilmesi gereken hatalar, verilmesi gereken fedakarlıklar. Yenilmesi gereken bir düşmanla hayat hiç bu kadar zor olmamıştı. Ben kimdim? Ankara'da annesi ile yaşayan tıp fakültesi öğrencisi Yağmur mu? Yoksa Adonis Grandük'ünün en küçük çirkin ve şişman kızı lady İril mi? Bunu öğrenmenin tek yolu hikayeme katılmak ve bu uzun maceramda bana eşlik etmek. Eğer isekai seviyorsanız, güçlü bir sevgi bağı görmek istiyorsanız, karakter gelişimi izlemek istiyorsanız hadi gelin ve baha ve hikayeme bir şans verin. Emin olun pişman olmayacaksınız. Başlıyoruz.