|46| KARINCA ÇEMBERİ
  • Reads 156
  • Votes 9
  • Parts 1
  • Reads 156
  • Votes 9
  • Parts 1
Ongoing, First published Aug 03, 2022
Bana gelelim ki hakikat dağılsın.
 
 
Tek bir saydamlığı kalmamışken bile yansımanı takip ederdim baba...
Bilmem ki kaçı aşkın, asırlardır tükenmeyensin içimde ve kaç asrın insanlarındaki aşkın hüznü çöküyor yüreğime. Her fedai kendi cennetinden kovulmaz baba, her fedai cennete de konulmaz. 
 
Baba her fedai denilene fedai değildir ki zaten ama dinlemezsin öyle değil mi? Kasvetli havalardan alamazsın beni bilirim.
 
 
O tozlu ayakkabılarımın kenarlarından başlar siyahlar küllenmeye. O kalp kurumuştur nede olsa değil mi anne?
 
 
Ellerinden cam kırıkları boyunca içtiğim avuç avuç sular boğazıma kesikler atarken şimdilerde, ben yine de içerdim kana kana, kanaya kanaya. Cenneti senin avcunun çizgisidir bende.
 
 
Öyle alıngandı, öyle ürkek ki gözleri kırılırdı demişsin yıllar önce. Oysa o tanıdık gece her gün içimi kavurur.
 
"Onları susturun ki konuşabildiğimi hatırlayayım."
All Rights Reserved
Sign up to add |46| KARINCA ÇEMBERİ to your library and receive updates
or
#7i̇mkansız
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
29 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
Türk'ün Kızı (Gerçek Ailem) cover
Kara Gül  cover
Kocamın Patronu cover
SARKAÇ cover
Zorba'nın Özel Asistan'ı  cover
BUZ DAĞI (Gay) cover
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover
Fındık Tarlası cover

GECENİN İZİ

29 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....