Her geçen gün biraz daha yaklaşılan karanlık yolların işin ucunda aydınlık görünmesine rağmen karanlığın lâl olacağı duruma geldiğini kabullenme zamanı gelmiştir belki...
Gece beni bıraktığı yerdeyim hala, o eski duygularımla. Aslında hayat ne kadar da kısa değil mi sevgilim. Gece ölüme terk edilmiş hayatlar, sabahlara gözünü açmayı başaran aciz canlar. Bu kas yığını bedenimi göklere teslim etme vakti gelmişti belki de, sen ne dersin? Gözlerim acımasız karanlığın bir parçası olur belki de. Gündüzlerin bu halini bile özler duruma gelirsin, kim bilir?
Son günüm bile bu kadar güzel geçemezdi belki de. Tüm hatanın bende olduğunu kabul edecek yaştayımdır sahiden. Ama bunu sana anlatmak bana zor gelecek sevdiğim. İnanmanın yanında insanların bana emanet ettikleri de var tabii ki. Her şeyden önce seni seçen tek ben miydim? Sanmam. Ben zaten yaşadığımı yaşadım artık. Ama seninle beraber her zamanki gibi üstesinden geleceğiz sevgilim, bulacağım yine seni. Seninle beraber sona değil, sonsuzluğa yaklaşıyoruz birtanem...
Dudaklarıma bir buse kondururken "seni seviyorum,ama biraz acı cekmen gerekiyor"
Ben iki yıldır acı çekiyorum,bu ne ki? Boxerini çıkarırken onu izliyordum. Bir yere gelince utanman da kalmıyordu bu adamın yanında. Alışık olduğum şeylerdi. Bir adamın sevmediğin halde her zerresini biliyorsanız buna bir bok denmezdi!
Kalın ve damarlı penisini çıkarıp birkaç defa okşadı. Bunu yaparken gözlerimin içine bakıyordu.
"Hazır mısın?"
Hazır mıyım? Ben çocuk doğurmaya hazır değilim. Ben anne olmaya hazır değilim. Lanet olası hapı yanıma almamıştım! Ayrıca aklıma nereden gelebilirdi ki dağ başında kocamla sevişeceğimiz?
Erkekliğini girişime yerleştirirken birden içime itti. "Ahh!" Tırnaklarımı kollarına geçirdim. İçimde hareket etmeye başladı. Bacaklarımı beline doladım, topuklarım kalçalarına değiyordu. Omuzlarına sıkıca tutundum. Terden ıslanmış Saçlarımı gözümün önüne düşerken tek eliyle geriye attı.
"Kartal!"
"Sikeyim! Seni o kadar özlemişim ki!"
"Ahh! Yavaşla!"
"Hayır bebeğim,bu gece sadece benim istediğim olacak"
Omuzlarına tırnaklarımı geçirirken odadaki tek ses tenin,tene çarpma sesleri,ve kısılan sesimden çıkan inlemelerimdi. Sonuna kadar soktuğu aletiyle hayalarının kadınlığıma çarptığını hissedebiliyordum.