Bir Dilek Diledim
  • Reads 521
  • Votes 40
  • Parts 3
  • Reads 521
  • Votes 40
  • Parts 3
Ongoing, First published Jan 31, 2015
Bugün doğum günüm. 8 yaşıma basıyorum. Dünyanın en güzel
günü benim için. İstediğim dileği dileyebilirim. Kimseye bağlı kalmadan
yapabileceğim tek kararı bugün veriyorum. 

Yaşadığımız bölgede her çocuk 8 yaşına girerken tuttuğu
dileği küçük bir kağıda yazarak süsleyerek en sevdiği bitkinin toprağına
gömüyor. Ardından bu dilek ne olursa olsun gerçekleşiyor. 

Benim bazı arkadaşlarım oyuncak bebek diliyor kimisi yeni
kıyafetler diliyor. Hepsi en fazla 1 hafta geçtiğinde gerçekleşiyor. Bugünse
benim dilek dileme sıram. Doğrusu o kadar kararsızım ki. Dileyecek o kadar çok
şey varken sadece 1 tane dilemek çok saçma geliyor. Bu günden sonra bir daha
böylesine gerçekleşecek bir dilek dileyemiyoruz. Dilesek bile gerçekleşeceği
kesin olmuyor. Ama bu kesinlikle gerçek olmak zorunda.

Odamda tamamıyla hazır olmak için saçlarımı tararken annem
kapıyı çalarak içeri giriyor.

"Prensesim ne dileyecekmiş bakalım?"

"Söylersem gerçek olmaz anne." Diye karşılık veriyorum. Oysa
ne dileyeceğimi hala bilemiyorum.

"Öyleyse aşağıda seni bekliyorlar. Ben gidiyorum hazır
olduğunda gel birtanem" diyerek yanaklarımı öpüyor.

Bende tarağımı yerine bırakıp salona doğru yol alıyorum. Odaya
girdiğimde herkes kendi arasında konuşuyor. Benim orada olduğumu fark eden kuzenimin
seslenişiyle herkes bana dönüyor. Önce ışıklar sönüyor ve yavaşca pastam
geliyor.Klasik doğum günü havası bu üfleyişten sonra bozulacak.

Üflerken hiçbir şey düşünmemeliyiz eğer aklım başka şeylere
kayarsa dileğimizin gerçekleşmeyeceğine inanılıyor. Yavaşca aklımda bir şeyin
olmadığından emin olarak pastamı üflüyorum. 

Annem küçük bir kağıt getiriyor. Kenarları pembe ortasıysa
mor. En sevdiğim renkler. Hangi kız çocuğu sevmez ki ?

Kağıda yazacağım şeyi bir süre düşünüyorum. Yazmaya
başlıyorum. 

"İnsanların zihinlerini okumak" 

Kağıdı katlayıp m
All Rights Reserved
Sign up to add Bir Dilek Diledim to your library and receive updates
or
#796yalnız
Content Guidelines
You may also like
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
72 parts Ongoing
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~ by yildizmutlu91
90 parts Ongoing
# Gençkurgu-- Fantastik # # 3. Fantastik # 1. Akademi # 1. Büyü # 1. Ejderha # 1. Efsane # 1. Elementler # 1. Krallık # 1.Takıntı # 1. Savaş - Düşünsene, sen büyünün her şey olduğu bir dünyada, zerre kadar büyü gücüne sahip değilsin. Sen bu dünyada hiçbir şey yapmazsın. Her şeyden vazgeç gitsin. Sen doğuştan eziksin ! Cümlesini bitirdikten sonra yüzüme doğru baktı. Gözlerindeki aşağılayan bakışlarla yaptığım mimikleri izliyordu. Sağ elini kaldırıp yüzünü aşağıya yukarı doğru sıvazladıktan sonra eli yüzünde durdu. Elinin yardımıyla sağ gözünün göz kabağını havaya kaldırdı. Işaret ve orta parmağını gözünün üstüne yerleştirip göz bebeğinin iyice görmemi sağladı. Göz bebeğinin içinde bile beni aşağılayan, hor gören bir tutum vardı. Elini yüzünden çekip gözlerini gözlerime tekrar dikti ve güçlü kahkahalar atarak gülmeye başladı. O kahkahalar attıkça içimde kopan fırtınadan haberi bile yoktu. - Yanılıyosun ! Dedim sesim güçlü ve yüksek çıkmıştı. Yüzüne doğru baktığımda anlamsız gülümsemesi kaybulmuş şaşkın bir şekilde bakıyordu. - Ben ezik değilim. Ben güçsüzleri korumak için kendini ateşe atmış biriyim. **************** İçinde bulunduğum Daryon krallığı da dahil bütün dünya büyü gücü üzerine kuruluyken benim içimde hiçbir büyü gücü yoktu. Köyümüze gelen elçinin beni akademiye götürmesi ile bütün hayatım kökten değişti. Şimdi ejderhayı ve yeni sahip olduğum güçleri kullanarak en güçlü olmak zorundaydım. Bu sayede canımdan bile değer verdiğim herkesi koruyabilecektim.
You may also like
Slide 1 of 10
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) cover
İçimdeki Canavar (TAMAMLANDI)  cover
EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~ cover
GÖLGESİZ DÜŞLER KRALLIĞI-( Kırılma Serisi-1 )-"Mücadele" cover
Genesis ᴮˣᴮ cover
YIRTICI GÖZLER cover
Yılan Yuvası cover
My Teacher Kim  cover
90'lar Yeniden cover
Lidena cover

MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu)

72 parts Ongoing

Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.