"Gözlerine bin defa bakmamaya yemin etsem de, her seferinde yeminimi bozacak kadar güzel baktın jina min." -Baran Cihanbeyli Doğudan, Mezopotamyanın tam kalbine kadar uzanan bir aşk hikayesi. Zor ama etkileyici, bir o kadar da sevginin gücünü gösteren dillere destan olan Mardin şehrinin kalbinde yer alan bir aşk hikayesi.. Kesit- "Sakın bana öyle bakma Arin!" "Nasıl bakıyorum ben?" "Herşeyin suçlusu sadece abimmiş gibi. Belkide o kazanın olmasına sebep olan abla-" "Sakın Baran ağa. Sakın o cümleyi tamamlama. Ama sende haklısın belkide senin tek marifetin bilmeden yargılamaktır!" Cümlemi tamamladığım an pişman olsamda çok geçti. Baranı çok kızdırmış olsam gerek kolumu yerinden çıkaracak kadar sıkı bir şekilde tutup beni aramızda mesafe kalmayacak şekilde kendine çekti. Nefesi yüzüme vururken gözleri gözlerimin hizsasından ayrılmadı. "İstersen hemen şurada tek marifetimin o olmadığını gösterebilirim Arin Dila Cihanbeyli ne dersin?"