AYDINLIK VE KARANLIĞIN SAVAŞI Krallığı adına seçim yapan bir baba. Çocuğunu kaybettiğinden habersiz bir kraliçe. Yalana bulanmış yüz yıllık kehanet ve kandırılan krallıklar. Yaklaşan savaş. İhanetin bıçağıyla gelen ikinci bir hayat ya da şans. Unutması mümkün olmayan anılar ve hatırlayan tek kişi olmak. Bir prens ve habersiz prenses... Yeniden kurulan ilişkiler. Bu sefer ilkinden farklı olacak mı? "Bildiğim doğru şuydu; geçmişe dönmek mümkün değildir. Ama yanlışmış. Tekrarlayan rüyalarımın geleceğimin habercisi olduğunu nereden bilebilirdim ki." "O, güneş gibiydi. Herkes tarafından biliniyordu, göz önündeydi ve parlıyordu. Hayatı boyunca da parlamıştı. Ben, ay gibiydim. Güneşin ışığını çaldığım söyleniyordu ancak tek yaptığım gecenin karanlığını aydınlatmaya çalışmaktı. Üstelik aydınlatmaya çabaladığım, Güneşin sebep olduğu karanlıktı. O, en başından itibaren karanlıktı aslında. Ben ise aydınlık."