Doğum. Her ölümün ardından gerçekleştiğine inandığımız, karmaşaların ve düğümlerin vücudumuzu yavaş yavaş sarıp sarmaladığı bir hayata geliş. Yürümeyi dahi bilmezken acının derin sularında yüzüp kurtulmamızı isteyen bir evren. Kötülerin her zaman kazandığı, mutluluğun parayla satın alınabildiği ; beyefendilerin rahatça yaşayabildiği lakin hanımefendilerin yaşamak isteyemediği bir dünya. Acımasız günler, soğuk ve yalnız geceler , sararmış yapraklar , solmuş çiçekler.. Doğuş, hayata geliş, başlangıç.
"Demez mi anası, topallığına bakmadan benim kızıma göz koymuş diye? Der. Bu konuyu bir daha açma anne."
******
"Seni yaktım, kül ettim ruhumda; ama yine bana senin kokun geldi. Meğer ben seni küle çevirirken, ruhum iradesizce kokunu saklamış," dedi gözlerime bakarken. Sözleri dudaklarından her saçıldığında, benim cehennemden farksız kuyularım harlanarak coşkunca alevlendi ve onun sözlerinin ucunu yaktı, tutuşturdu. Yakmalı ya da yanmaya hazır olmalıydım.
GÜL KOZASI İSMİ İLE YAYINLANAN İLK KİTAPTIR.
13.08.2020 tarihinde yayımlanmaya başlamıştır.
HİKAYE ŞAHSIMA AİTTİR. ÇALINMA DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR...