Her şey yerli yerinde, hiçbir sorun yoktur. Bir şarkı gibidir gün; aynı tonda başlar, olması gerektiği gibi devam eder, nakarat güne biraz heyecan katar, sonra yine bilinen sözler ve sonunda şarkı hızını kaybeder, sesler yavaşça çekilir. Ama o gün farklıydı. Şarkı aynı tonda başladı ama gerektiği gibi devam etmedi. Şarkıya başka, kulak tırmalayıcı sesler dahil oldu. Nakarat artık başka boyutta heyecanlar tattırıyordu. Sözler derin anlamlar kazıyordu hayatın duvarlarına. Ama hiçbir şey söylendiği gibi açık değildi. Korku etkisini karanlık bir gölge gibi bırakıyordu gerçeklerin üstüne. Tüm bu yoğunluk, karışıklık ve karanlık çok fazlaydı. Belki de fazla olan onun ta kendisiydi...