*Bir kağıda sığar mı bir yürek?
Ya da bir yürek kadar büyük olabilir mi bir kağıt?
|Kahraman Tazeoğlu
*
Bu, öyle bir hikayeydi ki! Ne tek Mısra'nın hikayesiydi, ne de tek Dolunay'ın!
Bu hikaye; Dolunay ve Mısra'nın, bir ömür bağlı olan kalplerinin hikayesiydi. Ne Mısra, Dolunay'sız yaşayabiliyordu; ne de Dolunay, Mısra'sız yaşayabilirdi.
Onlar, kalplerini bir etmiş; "Hiçbir insan varlığı kalbi olmadan yaşayamaz" ilkesine bağlı iki deli aşıktı.
Yalnız, hikayenin sonunda öyle bir oyuna gelecekti ki, Dolunay; yolun sonunda ne yapacağını bilemeyecekti. Belki de bazı şeyler için fedakarlık yapması gerekirdi.
Bu fedakarlığı da, belki; hayatında olacak tek "Son Mısra"sıydı!
-*-*-*-
*Final yapmış, ancak düzenlemeye alınmış hikayemdir!
**Afis için canım yazar arkadaşım nk83 çok teşekkür ederim. :)
Adam kucağında taşıdığı kadını yatağa bıraktı. Gecenin soğuğunda incecik geceliğiyle kaçmaya çalışan kadın titriyordu. Kimi kandırıyordu ki titremesinin sebebi soğuk değildi. Onun korktuğunu biliyordu. O sırada adamlarından biri istediği su ve bezi getirdi. Kadının önünde eğilip ayağına dokundu. Kadın ateşe değmiş gibi kaçmaya çalıştı ama onu ayak bileğinden tutarak buna engel oldu. Bezi ıslattı ve Zöhre'nin kaçarken yaraladığı ayağının altındaki kanı silmeye başladı. Canı yanan kadın hızla nefesini içine çekti ama konuşmadı. Yüzüne bakmıyordu.
''Neden kaçtın Zöhre?'' Cevap yoktu. ''Ayaklarını yaralamışsın.'' Kadının ayağına sürülen bez canını yakıyor olmalıydı. Ayağını çekmeye çalıştı ama Doğu izin vermedi. ''Kalbinin zayıf olduğunu biliyorsun.'' Dedi. ''Bunu sana sürekli hatırlatmam mı gerekiyor? Öyle koşmayı kaldırabilecek durumda değilsin. Kendine zarar veriyorsun. Bunu yapmandan nefret ediyorum.''
Fütade: Mübtelâ, tutkun, biçare, zavallı, düşkün, aşık.
!!!FÜTADE adıyla yazılan ilk kitaptır.!!!