AMED'İN MEZOPOTAMYASI
  • Reads 1,640,694
  • Votes 90,321
  • Parts 65
  • Reads 1,640,694
  • Votes 90,321
  • Parts 65
Complete, First published Aug 21, 2022
Mature
Evin ise yediği tokatın şiddetiyle yere düşmüştü.

Dudağının kenarı yeni bir darbe alırkende Kazım Ağa saçlarından koparırcasına tutup Evin'i kaldırmıştı.

Nefret dolu gözlerle de Evin'in gözlerinin içine bakmıştı.

Evin onun düşmanıymışcasına ...

Ki Evin, Kazım Ağa'nın düşmanı olmuştu da .

Amcaoğlu Armanç kızı Berze'yi kaçırdığı için .

Bu da ister istemez Kazım Ağa'nın dahada çok öfkelenmesine neden oluyordu.

Evin'e ise bedel ödemek düşüyordu ...

Kazım Ağa karşısında olan genç kızın yeğeni olduğunu unutarak ona düşman gözüyle bakıyordu.

Saçlarından sürükleye sürükleye ...

Evin ise daha fazla dayanamayıp küçük bir kız çocuğu misali sesli bir şekilde ağlamaya başlamıştı .

Babası ve abisi saçlarını okşamaya bile kıyamazdı .

Peki ya karşısındaki adam ???

O işte tam tersiydi ...

Öz be öz dayısı olan Kazım Ağa hiç acımadan Amed sokaklarında saçlarından sürüklüyordu .

Zagros konağına götürmek için...

Evin'in , Zagros konağına gitmemek için yere düşüp yaralanmalarını umursamadan .

Zagros konağının önüne gelmeleriylede Kazım Ağa , Evin'i bir paçavra misali avluya atmıştı.

Evin'in bedeni soğuk zeminle buluşurkende yüzüne daha fazla darbe almamak için avuç içlerinden güç almıştı.

Gözlerine iki çift siyah kunduranın belirmesiylede Evin yavaşça başını kaldırmıştı .

Gördüğü iki çift gözlede utançla başını eğmişti .

Amed Zagros...

Kazım Ağa onu Amed'in ayaklarının önüne atmıştı.

"" Armanç iti Berze'yi kaçırmış !!!"" Dedi Kazım Ağa .

"" Berze'ye karşılık Evin !!!"" Dedi nefretle .

KİTAP YAYINLAMA=21 TEMMUZ 2023 

WATTPAD PLATFORMUNDA YAZILAN AMED'İN MEZOPOTAMYASI ADLI İLK VE TEK KİTAP!!!
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add AMED'İN MEZOPOTAMYASI to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
DİVANE ✔️ by selmakeskin_
58 parts Complete
"Küçük bir kız çocuğu gibisin." Soğuğun içime ilmek ilmek işlemesi gecenin ayazından değildi, onun buz gibi sözlerinden ürpermiştim. Gök yüzünde bizi seyreden yıldızlardan ziyade kendi ışığının aydınlattığı, o zehir karası delici gözlerine yerleşen alaylı parıltı ve söylediği son şeyle çileden çıkmıştım artık. İçimde lavlarını köpürterek sabrımın son demlerinde dolanan volkan patlamaya hazırdı, bu işin başka çaresi yoktu ve inceldiği yerden kopacaktı. Ben onun sayesinde çoktan büyümüştüm fakat o her seferinde inadına yapar gibi çocuk olduğumu savunuyordu. Beni bakışları, tavırları, hareketleri ve kelimeleriyle resmen eziyordu. Kalbimi eziyordu. "Çocuk falan değilim ben!" Diye bağırdım sonunda içimdeki ateşten okyanus çaresizce çırpınan benliğimi cayır cayır yakmaya başlarken. Aynı anda hem üşüyor hemde alev alev yanıyordum. Kendi içimde birçok imkansızı barındırıyordum. Sertçe yutkundum... Sesimi iyice yükselttiğimde tek bir mimiğimi bile kaçırmak istemiyormuş gibi dikkatle beni izlemeye başladı, artık gerçekten dayanamıyordum. "Çocuk değilim anladın mı? Değilim! Sana abi demek zoruma gitmeye başladığında büyüdüm ben!" Diye adeta haykırdım. "Duygularımı gizlemeyi öğrendiğimde büyüdüm! Susmayı öğrendiğimde, sessizce ağlamayı öğrendiğimde büyüdüm! Gözümün önünde başkasına dokunduğunda büyüdüm!" Ona ilk kez utanıp çekinmeden kurduğum bu uzun ve acımı haykıran cümleler tüm nefesimi tüketmişti fakat söyleyecek son bir sözüm daha kalbimin en ücra köşesinden saniyeler sonra çıkagelmişti. "Seni sevdiğim gün büyüdüm ben." Diye fısıldadı güçlükle soğuktan zangır zangır titreyen dudaklarım.
GECENİN İZİ by hisssizyazar
41 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
Ayın Çocuğu (Kitap Oluyor!) by kedilerveekitaplar
22 parts Ongoing
İngiltere taht kavgası yüzünden ikiye bölünmüştü, iki kardeş de bir daha görüşmemek üzere yemin etmiş ve sarayları ayırmışlardı. Sarayları ayırmakla da kalmayıp İngiltere'yi Greenwich ve Redwich olarak ikiye bölmüşlerdi. Sadece bir nesil sonra Greenwich'in yeni varisi doğdu, Harvard Patrick. Zaman geçer Harvard Patrick büyür ve kızların hayallerini süsleyecek kadar yakışıklı bir oğlana dönüşür, fakat o kalbini genç bir köylü kızı olan Lenora Synder'e kaptırmıştır. Lenora Synder sıradan bir köylü kızıdır ancak bunun Harvard Patrick'le arasına girebilecek bir engel olduğunu düşünmez, sevgilerine inanır, sevgilisine güvenir ancak yanılıyor olabilir mi? Günlerden bir gün Harvard ve Lenora beraber vakit geçirmek için Redwich'de kamp yapmaya giderler, bu iki aşığın aşkı için tek kaçışlarıdır, belli zamanlarda buluşurlar ve hayatlarının en güzel anlarını yaşarlar. Her zamanki gibi sakin bir gün seçip buluşmaya karar veriler fakat bu sefer ki kampları tahmin ettikleri gibi ilerlemez. Lenoranın taşıdığı büyük yük ve prens olmanın sorumluluğunu taşıyan Harvard'a bu yük çok ağır gelicek ve bu ikisininde sonu olacaktır. Harvard'a hamile olduğunu söylemek için gün sayan Lenora hiç beklemediği bir tepkiyle karşılaşır ve ardından tahmin edilemez bir intikam ateşi yanar. Bu intikam ateşi tüm İngiltere'yi yakıp kavuracaktır.
You may also like
Slide 1 of 20
DİVANE ✔️ cover
HİSS-İ İNTİKAM cover
Fındık Tarlası cover
BIÇAK SIRTI - BXB - GAY cover
KAPAK KIZI cover
Kod Adı: Bay Sapık [Wattys2016 Kazananı] cover
GECENİN İZİ cover
İMDADIM cover
Vitrin Süsü cover
Ayın Çocuğu (Kitap Oluyor!) cover
SARRAF cover
itiraz / bxb cover
Sarmaşık [BxB]  cover
YÜREĞİM DAVACI | TAMAMLANDI cover
AHŞENA cover
Kayıp Dudaklar cover
Benimsin cover
X Serisi 1-DENGE (Tamamlandı) cover
İHTİYACIM OLAN cover
MAZHAROĞULLARI cover

DİVANE ✔️

58 parts Complete

"Küçük bir kız çocuğu gibisin." Soğuğun içime ilmek ilmek işlemesi gecenin ayazından değildi, onun buz gibi sözlerinden ürpermiştim. Gök yüzünde bizi seyreden yıldızlardan ziyade kendi ışığının aydınlattığı, o zehir karası delici gözlerine yerleşen alaylı parıltı ve söylediği son şeyle çileden çıkmıştım artık. İçimde lavlarını köpürterek sabrımın son demlerinde dolanan volkan patlamaya hazırdı, bu işin başka çaresi yoktu ve inceldiği yerden kopacaktı. Ben onun sayesinde çoktan büyümüştüm fakat o her seferinde inadına yapar gibi çocuk olduğumu savunuyordu. Beni bakışları, tavırları, hareketleri ve kelimeleriyle resmen eziyordu. Kalbimi eziyordu. "Çocuk falan değilim ben!" Diye bağırdım sonunda içimdeki ateşten okyanus çaresizce çırpınan benliğimi cayır cayır yakmaya başlarken. Aynı anda hem üşüyor hemde alev alev yanıyordum. Kendi içimde birçok imkansızı barındırıyordum. Sertçe yutkundum... Sesimi iyice yükselttiğimde tek bir mimiğimi bile kaçırmak istemiyormuş gibi dikkatle beni izlemeye başladı, artık gerçekten dayanamıyordum. "Çocuk değilim anladın mı? Değilim! Sana abi demek zoruma gitmeye başladığında büyüdüm ben!" Diye adeta haykırdım. "Duygularımı gizlemeyi öğrendiğimde büyüdüm! Susmayı öğrendiğimde, sessizce ağlamayı öğrendiğimde büyüdüm! Gözümün önünde başkasına dokunduğunda büyüdüm!" Ona ilk kez utanıp çekinmeden kurduğum bu uzun ve acımı haykıran cümleler tüm nefesimi tüketmişti fakat söyleyecek son bir sözüm daha kalbimin en ücra köşesinden saniyeler sonra çıkagelmişti. "Seni sevdiğim gün büyüdüm ben." Diye fısıldadı güçlükle soğuktan zangır zangır titreyen dudaklarım.