Ağustos Çıkmazı~Aşk-ı Elzem
  • Reads 8,006
  • Votes 591
  • Parts 8
  • Reads 8,006
  • Votes 591
  • Parts 8
Ongoing, First published Aug 21, 2022
Mature
1 new part
İki beden birbirinden uzak Savaşıyorlardı. Birinin sözleri silah diğerinin yüreği ise mermiydi. 

"Sen ne dediğinin farkında mısın Elzem?" Dakikalar sonra gelen güç ile zor zor konuştu. "Sen bana öl diyorsun. Sen bana nefes alma diyorsun Elzem." 

Elzem Bu sözleri beklemediği için ne yapacağını bilmiyordu. Kendisi gerekeni söyler Mehrân'ında susmasını beklerdi. Lakin beklediği olmadı.

"Sen bana yaşarken nefes alma diyorsun. Sen bana öl ama gömülme diyorsun." Şimdi adamın çığlığını tüm şehir duyuyordu. Öyle bir bağırmıştı ki Elzemin kulaklarının duvarlarında bir bir duvarları delercesine yankılandı.

"Benden aldıkların yetmedi mi?" Derken elindeki telefonu yere düşmüş tıpkı ruhu gibi paramparça olmuştu.

"Benden beni aldın." Yağmurun altında ıslanırken ruhu yanıyordu. Gözlerindeki enkaz Kadının yüreğinde depreme sebep oluyordu. "Şimdi sıra Bendeki sende mi? Onu da mı alacaksın elimden?" 

Kafasını sağ sola sallayarak gözlerini sıkıca yumdu. İçindeki nefes patlamaya hazır bir bombaya dönüştü. Nefesi kalbine sığmıyor Sevdasının acısına taşıyordu.

Sanki Yüreği kadının ellerinin avuçlarında eziliyor da adamın yüreği yok oluyordu. 

"Sen bana Ankara'nın denizinde boğul diyorsun Elzem..."

•••
Bu isimle yazılan ilk ve tek kitaptır.!

Töre kitabıdır.

(Ç)Alınması durumunda gereken bütün işlemler yapılacaktır. Kopyalanamaz, satılamaz, çoğaltılamaz.!

Klişe değildir. Lütfen ön yargılarınızdan arınmanızı rica ederim. Hakaret vb. Haricinde olumlu ve ya da olumsuz tüm yorumlara açığım.!

Umudun Vâveylasındaki Mehrân'ın Hikayesidir...

Kapak tasarımı:@birkadehsevgi🖤
All Rights Reserved
Sign up to add Ağustos Çıkmazı~Aşk-ı Elzem to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
Aşk İkilemi -Aşk Serisi 1- by PeridenMasallar
1 part Complete
Çok severek aldığım gelinliğimin Fransız dantel işlemeli uzun eteklerini elimde toplayarak koştum ve evlendirme dairesinin kapısından çıktım. Gözyaşlarım yüzünden saatlerce uğraşılan makyajım tamamen yüzüme akmış olsa da duramazdım. Dışarıdaki insanların beni nasıl gördüğünü bile umursamıyordum o an. Karşıma çıkan ilk taksiye işaret verip bindim. Arkamdan gelen adım seslerinin sahibi olan ve bindiğim taksinin arka camından baktığım adamı az önce nikah masasında terk etmiştim. Neredeyse on yıl önce beni terk etmiş olan bu adamı bu sefer terk eden bendim. Hem de nikah masasında. Taksici biraz ilerledikten sonra durdu. Şaşkın bakışları karşısında kalan son gücümle yalnızca gideceğimiz yeri söyledim. Çocukluk arkadaşımı nikaha gelmemesi için ikna etmemin tek nedeni nikahtan kaçma ihtimalim olmasıydı ve o ihtimal gerçekleşmişti. Yan taraftaki pencereyi açan düğmeye basıp içeri hava girmesini sağladım. Oksijen beynimin birazcık olsun çalışmasını sağlardı belki. Bir kez daha ona inanmıştım ve aptallık etmiştim. Benim dokuz senede topladıklarımı tüm hayatımı, ruhumu, benliğimi beş ay içinde tekrar paramparça etmeyi başarmıştı. Yirmi altı yaşımda, üstümde gelinlikle ve kendi nikahımdan kaçmış halde bir takside ağlamamla sona eren bu süreç beş ay önce başlamıştı. O zamanlarda sıradan görünen her olay şu andaki acı tabloyu oluşturan birer fırça darbesi olmuştu. Beş ay önce başlamıştı her şey. Hayatım düzgün ve sıralı dizilmiş domino taşları gibiydi, her şey yolundaydı yani. Ta ki birisi en baştaki o taşa dokunup tüm yaşamımı darmadağın edene kadar. O dokunan kişi Fatih'ten başkası değildi. Dokunduğu her bir taş, kurduğum kaledeki her bir burç düşerken en sonunda ben savunmasız kalmıştım. Şimdi en savunmasız halimle bir kez daha kendimle baş başayım. Evet her şey beş ay önce yeniden baş
You may also like
Slide 1 of 10
LAYEZAL cover
Beyaz Lotus cover
İMDADIM cover
Bize Aşk Lazım (Mükemmel Planlar Serisi 1) cover
ADA KARGASI cover
Dinle sevgili cover
Aşk İkilemi -Aşk Serisi 1- cover
SÜVEYDA cover
D E L A L E M İ N  cover
MİAT cover

LAYEZAL

5 parts Ongoing

Sonra bir gün bir olay yaşandı. Hiç beklenmedik bir olay. Ve birtakım kararlar alındı, plansızca. O an herkes dürtülerine, korkularına, duygularına ve hırsına yenik düştü. Kötülük büyüdü, büyüdü ve gök kubbenin altında çarşaf gibi gerildi. Birbirimizin yüzüne bakamaz olduk. Çünkü artık içimizdeki çirkinliği gözlerimizden okuyorduk. Ne kadar kötü şeyler yapmış olursanız olun kendinize küsemezsiniz. Fakat birbirimize küsmek kolaydı. Kendimizden kaçamazdık belki ama birbirimizden kaçabilirdik. Kaçtık. Yıllarca. Ondan kaçtıkça kendime çarptım. Kendimi kaybettikçe onu buldum. Bedenlerimizi uzaklaştırmış olmak ruhlarımıza etki etmedi. Çokça örselendik, düştük, kalktık. Birbirimize tutunmak istedik, yapamadık. Hayatlarımızda yeni birer sayfa açmamız gerektiğini biliyordum. Açtım. Defalarca kez. Fakat önceki sayfaya kalemi öyle bastırmıştı ki Tanrı, izi alttakilere geçmişti. Kurtulamadım. Bu ondan kaçtıkça ona dönüşümün hikâyesi, bu asla son bulamamanın hikâyesi. 🌙