Efkan yüzde ikilik kendisine ihanet eden ortağını depoya getirmiş karşısında gülüyordu. Ellerini çırparak "Senin sevdiğin kadın artık benim"dedi Efkan. Söylediği sözler ortaya bomba etkisi yaratırcasına düştüğünde Oğuzun gözlerinden yaşlar damlalar halinde yanaklarından aşağıya düştü. Efkan acımasız yüzüyle Oğuza iğrenir gibi bakıyor ve bir an düşünüyor deli gibi gülmeye başlıyordu. "Ona ne söyleyeceğim biliyor musun?" Dedi. Oğuz ağzında ki bant yüzünden konuşamıyor ınıltılar çıkarıyor cevap vermeye çalışıyordu. "Ona hiç bir zaman sevdiğimi söylemeden seviyor gibi yapacağım ve sen onun aşkı için daha çok acı çekeceksin"dedi. Oğuz kafasını iki yana sallıyor Duru'yu bu adamdan kurtarmak için can atıyordu. Keşke dedi bir an keşke onu o restorana çağırmasaydım. ***** Anlamlı mı emin olamadığım gözler bana döndü ve öyle bir bakışı vardı ki ben bu adamı nasıl sevdim diye kendimi sorgulatıyordu. Oturduğu yerde biraz bana kaylıldı eli yanağıma düşen saç telini okşayarak kulağımın ardına itti. "Duru" dedi. "Efendim "dediğim de "Gün ışığım" dediği an dumura uğramış gibi kala kaldım. Efkan Arıkan bana az önce Gün ışığım demişti. Şaşkın bakan gözlerime gülümseyerek yanıt verdi ve dudaklarını gözlerime bastırdı. Kulağıma hafif yaklaşarak nefesini üflercesine konuşmaya başladı. "Sana seni seviyorum diyemem ama saçlarını öptüğüm her an seni sevdiğimi anla olur mu?" Dedi. Ben karnıma gözlerimi dikmiş bakarken oda merakla karnıma baktı. Şuan karnım da hissettiğim şeyler kelebek mi yoksa tırtıl mı bilmiyorum .Bende elimi hafif çıkan sakallarına uzatarak sevdim. "Neden sesli söylemek istemiyorsun ?" "Ben süslü cümlelerin adamı değilim ama sana hak ettiğin güzel bulduğum cümleleri söyleyeceğim Gün ışığım" deyip bir kez daha öptü hemde saçlarımı. Gözlerim doldu. Beni sevdiğini