Sevgiliniz çok ünlü bir futbol yıldızıysa ve kalpleri durduracak kadar yakışıklıysa kendinizi şanslı hissetmeniz gerekirdi değil mi? En azından herkes Evren e bunu söylüyordu. Harika bir hayatı vardı. Mutlu olmalıydı. Beş senedir aynı evi, aynı yatağı paylaştığı adam evlilik ya da çocuklardan söz etmese ne olurdu yani? Bir kere bile sevdiğini söylemediyse ne olurdu değil mi? Hoş kendisi de söylememişti. Ama anlamış olmalıydı. On sekiz yaşında bir kız bütün hayatını ailesini arkasında bırakıp onunla olmayı niye seçerdi ki? Kaan eve gitmek istemiyordu. Asık suratlı memnuniyetsiz, senelerini nasıl mutlu edeceğini bulamadan geçirdiği kadına gitmek istemiyordu. Şikayet etmezdi, dırdır yapmazdı ama uzun kamp dönemlerinden sonra bile bir kez olsun hasretle sarılmamıştı. Seviştikleri zamanlar dışında insani tek bir tepkisini görmemişti. Çevresini saran hayran ve aşık kadınlar gibi değildi Evren. Ayrılmak istiyordu ondan. Kız kendi ayakları üzerinde durduğu an yapacaktı. Evi ona verirdi. Belki üzerine bir dükkan falan yapardı. Avukatıyla görüşüp bu meseleyi çözmeliydi.
21 parts