Normal bir hayat yaşayan Esra Ela Algül İzmir'de Sanat Universitesi güzel sanatlar fakültesini okumaktadır. Fakat her yıl olduğu gibi bu yıl da universiteden üç öğrenci seçip daha iyi eğitilmeleri için meşhur ressamların yanına gönderildikleri sırada Esra'nın bu normal hayatı da bununla birlikte son bulur. Diğer iki arkadaşı ile seçildiklerinde bir kura sonucu üçü de farklı ressamlar ile eş olurlar. Deniz Sayer Ela Güzel ile, Ece Maran Akın Özün ile, Esra Ela Algül ise en nefret ettiği ressam olan Esar Yiğit Karahan ile eş seçilir. Ve bu seçim onun tüm hayatını altüst eder. Hatta sadece onun da değil, Esar'ın da tüm ezberlerini bozar. *** "Senden nefret etmeseydim, seni sevebilirdim." dedim yarı uykulu bir ses tonuyla. Sarhoşluktan ne dediğimi bilemezken arabanın koltuğuna yığıldım. "Neden benden nefret ediyorsun peki? Sana ne yaptım ben?" diye sitem etti arabayı kullanırken. Bir gözü aynada arkada oturmuş beni seyrediyordu. "Hangi nedenini sayayım?" Esnedim. Uyku peşimi bırakmıyordu. Ama buna rağmen gözlerimi açık tutmakta kararlıydım. "Birden fazla nedenin mi var?" Şaşkınlık içinde soruma soru ile karşılık verdi. "Evet." dedim kısaca. "Hepsini say o zaman." dediğinde küçük ,meraklı çocuklar gibi çıkmıştı sesi. Bu ses tonu hoşuma gitmişti. Yüzümde ufak çaplı bir gülümseme oluşurken verdiği sorunun cevabı aklıma geldiği an yüzüm asıldı. Çift gören gözlerle ona bakıp konuşmaya başladım sonra. "Anneme benziyorsun. Onun kadar kalpsizsin. Ruhun yok senin!" Kelimelerim sert ve acımasız çıkmıştı. Kelimelerimi duyar duymaz yutkundu ama sonra hemencecik kendini toparladı. "Diğerleri?" "Onların daha zamanı var." dedim. Çünkü çok uykum gelmişti ve birazcık uyumak istiyordum. "Peki." dediğini duydum gözlerimi kapatmadan önce. Sonra her şey karanlıkla buluştu. --- Yayın tarihi : 09. 09. 2024
7 parts