Gökyüzünden bir yaprak düştü ve ayak ucuma indi. Kaderim artık belliydi. Kimse bunu değiştiremezdi. Kafamı kaldırdım ve karşımdaki siyah gözlere baktım. Kaderim bu adam tarafından belirlenmişti. Bu adam benim uykusuz gecelerim, bitmeyen kâbusumdu. Ve ben bu adama çekilmekten başka hiçbir şey yapamıyordum. Gözlerimden bir damla yaş döküldü. Gözümden dökülen yaş ayaklarımın önündeki yaprağa dokundu. Yaprak kül oldu ve külleri onun yüzüne doğru savruldu. Küller onu da kendisiyle beraber götürdü ve bana karanlıktan başka bir şey kalmadı. "Aydınlık hiçbir zaman karanlığı yok etmez. Sadece ışık hüzmesi görenler karanlık yok oldu sanır. Söyle bana... Karanlık yok olsaydı eğer, geçmişimiz nasıl bu kadar karanlık kalabilirdi?"All Rights Reserved