Bir orman düşünün; her yeri kıymetli, toprağı, suyu, bitkileri... Ayrı ayrı güzelliği var bu ormanın. Sevdalısı da çoktur. Bu ormana ayak basmış, doğmuş her canlı, bu orman hep canlı kalsın diye uğraşmıştır, hala daha uğraşan vardır ve bunlardan biri de Avcı kuştur.
Kimsesizlik, tek başına büyümek demek. Etrafında örnek alacağın kimse yoktur ve sana doğruyu yanlışı öğretecek, gösterecek kimse yoktur. Kendin öğrenmek zorundasındır. Düştüğünde elinden tutup sana yardım edecek kimse olmaz. Sen kendin ayağa kalkarsın. Sırf sadece güçlü olmak için mi? Hayır, gerektiği için kalkarsın. Kızıl kuş gerektiği için ayaktadır.
Kuşlar, insanlar tarafından hep özgürlüğü temsil etmiştir. Bu hikayede özgür olmayan bir kuş vardır. Avcı kuş ona yardım edene kadar bir kafesin içinde kalmış, kendini orayı hak ettiğine inandırmış bir kuş... Kanadı kırılmış, kanamış, yaralı bir kuş... Fakat gerekiyor, oradan çıkıp uçması gerekiyor ve bunu yapacak.
Kızıl kuşu, özgür olmayan kuşu ve kendi yavrusunu sevdiği dişi kuş ile birlikte koruyan avcı kuş...
İntikam uğruna kaçırılmış Lavin.
Dedesi tarafından hayatı cehenneme çevirilen Lavin.
Babası ve annesi tarafından sevilmeyen Lavin.
Bebek iken diğer bebek ile değiştirilen ve acıya mahkum olan Lavin.
Söyle. Hangisi daha acı? Bu hayattan kurtulabilir mi? Gerçek ailesi ile anlaşabilir mi?
.
Değiştirilen bebek kurgusudur.
.