Rogue | Aile Problemleri
  • Reads 5,383
  • Votes 365
  • Parts 16
  • Reads 5,383
  • Votes 365
  • Parts 16
Complete, First published Feb 03, 2015
Kapak NatRomanova'ya ithafen bir daha değişmeyecektir. 
   
Küçüklüğünde diğer iki kardeşi olan Remy ve Carol'ı güçlerini kontrol altına alamadığı için öldürünce ailesi onu çok tehlikeli olmaya başlaması sebebiyle evden atınca Anna ne yapıcağını bilemez ve on yedi yaşındaki bir kız olarak özel güçleri ile hayatta kalmaya çalışacaktır
  
  
  Arkadaşlar bilmeyenlere Rogue'u özel güçlerini açıklıyayım.Rogue'un özel gücü çıplak teni birine değince onun duygularını,anılarını varsa özel güçlerini almasıdır.Ne kadar fazla değerse o kadar uzun süre boyunca taşır anı,duygu,yetenekleri.Ama ne kadar fazla değerse karşı tarafta bi o kadar ölüme yaklaşır.
  
  Ayrıcana bir şey daha söyliyecem bu aynı Spider Boy'da yaptığım gibi benim kafamdaki Marvel evreni olduğu için karakter origin'i normalden çok farklı olabilir sonra yorumlarda bana "cahil" diye atar yapmayın
  
  Bu arada hikaye özetindeki inceyi gördüyseniz zaten hikayenin başta farklı olduğunu görmüşsünüzdür.Bu arada hikaye Spider Boy'dan bir sene önce geçiyor onuda belirteyimde.Neyse ilerki bölümlerde görüşmek üzere.
All Rights Reserved
Sign up to add Rogue | Aile Problemleri to your library and receive updates
or
#7rogue
Content Guidelines
You may also like
Bir Moğol Hikayesi- Hülagü Han {Tamamlandı} by CopyCatSlayer
45 parts Complete
(bxb) Eceli gelmeden ölmek nedir bilir misiniz? Hayatın yavaş yavaş anlamını yitirmesi ve yaşadığımız olayları o veya bu sınıfına koyamayıp yaşarken ölü konumuna düşmek? İşte bu sessiz sedasız intihar etmektir. Çok iyi hatırlarım babam başkalarına sert davranırdı. Annemse başkalarının acılarını paylaşırdı. Bugün ise annem öldü babam da bulduğu bir kadınla çekip gitti. Neden beni almadı diye sorarsanız da sebebi lanet bir "homo" olduğum için. Bu eşcinsellik yüzünden duymadığım hakaret ve yemediğim dayak kalmamıştı. Evden, çevreden hatta okul arkadaşlarımdan bile!.. Şimdi de bana babamdan yadigar kalan o sertliği kendime yönelttim. Babam gibi çektiren de annem gibi çeken de ben oldum. Ve hikayemin kapanış sahnesi olarak kalbim paramparça kırılmış ve taş gibi katılaşmış şekilde bu dünyayı terk ediyorum... En azından ben öyle planlıyordum ama öldürmeyeni Allah öldürmüyor derler ya. İşte tam olarak başıma gelen bu oldu. Kendimi attığım uçurumda yaşamımın son bulmasını beklerken ; yürekleri allak bullak eden, göğü parçalayan tiz çığlıkların arasında bulmuştum kendimi. Yerde yatan cesetler ardında kaçışan kadın, erkek ve çocuklar ; hemen arkalarında yeri göğü inleten küheylan gibi atlarla sert, cesametli, iri yarı, hayvan postlarıyla bezenmiş, hafif gözleri çekik adamlar gözdağı vermek istercesine bağırıyor önüne kattıklarını kılıçtan geçiriyorlardı. Ben ise anlamadığım bir şekilde bu kargaşanın ortasına düşmüştüm.
You may also like
Slide 1 of 9
Bir Moğol Hikayesi- Hülagü Han {Tamamlandı} cover
YAPAY ZEKÂ  cover
ASKERİM;)/TEXTİNG  cover
NE YÜZBAŞI MIĞ/TEXTİNG;) TAMAMLANDI. cover
Şemsiye (Yarı Texting) cover
 ᴘsɪᴋᴏᴘᴀᴛ[Bitti] cover
Küçük Bir Işık  cover
ATEŞ VE SU/TEXTİNG  cover
Kimsiniz?/Texting  cover

Bir Moğol Hikayesi- Hülagü Han {Tamamlandı}

45 parts Complete

(bxb) Eceli gelmeden ölmek nedir bilir misiniz? Hayatın yavaş yavaş anlamını yitirmesi ve yaşadığımız olayları o veya bu sınıfına koyamayıp yaşarken ölü konumuna düşmek? İşte bu sessiz sedasız intihar etmektir. Çok iyi hatırlarım babam başkalarına sert davranırdı. Annemse başkalarının acılarını paylaşırdı. Bugün ise annem öldü babam da bulduğu bir kadınla çekip gitti. Neden beni almadı diye sorarsanız da sebebi lanet bir "homo" olduğum için. Bu eşcinsellik yüzünden duymadığım hakaret ve yemediğim dayak kalmamıştı. Evden, çevreden hatta okul arkadaşlarımdan bile!.. Şimdi de bana babamdan yadigar kalan o sertliği kendime yönelttim. Babam gibi çektiren de annem gibi çeken de ben oldum. Ve hikayemin kapanış sahnesi olarak kalbim paramparça kırılmış ve taş gibi katılaşmış şekilde bu dünyayı terk ediyorum... En azından ben öyle planlıyordum ama öldürmeyeni Allah öldürmüyor derler ya. İşte tam olarak başıma gelen bu oldu. Kendimi attığım uçurumda yaşamımın son bulmasını beklerken ; yürekleri allak bullak eden, göğü parçalayan tiz çığlıkların arasında bulmuştum kendimi. Yerde yatan cesetler ardında kaçışan kadın, erkek ve çocuklar ; hemen arkalarında yeri göğü inleten küheylan gibi atlarla sert, cesametli, iri yarı, hayvan postlarıyla bezenmiş, hafif gözleri çekik adamlar gözdağı vermek istercesine bağırıyor önüne kattıklarını kılıçtan geçiriyorlardı. Ben ise anlamadığım bir şekilde bu kargaşanın ortasına düşmüştüm.