"Şu kokun var ya Zerê," burnunu boynuma yaklaştırdı ve derin bir nefes çekti içine. "İnsanı sarhoş edecek cinsten bir koku. Benden hiç gitme, hiç gitmeyesin ki bu kokudan mahrum kalmayayım hiç." Avuç içlerimi yeni çıkmaya başlayan sakallarına bastırdım.
"Sen benden gitmezsen Mervan ağa, ben senden hiç gitmem. Yeter ki sen gitme benden, bizden" dudakları dudaklarıma yaklaştı. Dudaklarımızın arasında milim santim fark vardı.
"Bu saatten sonra istesen de gitmem hanımağam!" Dudakları dudaklarımla buluşurken üstümün çıplak olmasını umursamadan çıktım üstüne. "Dur bûke, çok acır sonra?" Hâlâ beni düşünmesi içime dokunuyordu.
"Acımaz Mervan ağa, acımaz. Ama sen dersen başım ağrıyor, eh peki madem öyle olsun." Geri çekiliyordum ki kahkaha atarak altına aldı beni. Kahkahası bile tapılası bir sesti.
"Başım ağrımıyor bûke, ama senin bir tarafların çok ağrıyacak benden demesi!"
Siz: arkdşlr ben dün hwnginzle yiyıstim
Gönderildi (16.44)
Herkes tarafından görüldü (16.50)
Siz: Ee haNİ CEVAP
Gönderildi (16.52)
Herkes tarafından görüldü (17.08)
Siz: hay aq