"yürüdüğüm ömrüm değil, keskin bir tuz hikâyesi."
*
..sinirlendiğini hissedebiliyorum. Elinde olsa kanımda dört nala koşturan cesareti bacağından vuracağını da biliyorum. Gözlerini gözlerime dikiyor ve siniri her tınısında taşıyan bir sesle,
"Belki de öğrenemezsin. Belki de bu son şansındır. Büyü Gülce, büyü." diyor her harfin üstüne tek tek basarak, sanki aklıma kazınmalarını istiyormuş gibi.
"Hayat, hiçbir zaman senin planlarına uymaz. Senin ona uyman gerekir."
*
"Gitme diyemedim," diye mırıldanıyorum ağzımın içinde. "Gözlerime baktı, gitme demem için, ama gitme diyemedim. Tuttum kolundan, bak dedim, bu yol, bensiz yürüyeceksin."
"Onun yürüdüğü yol," Gözlerini elindeki kadehten kaldırıp gözlerimin içine bakıyor. "Senin içinde uzar Aziz Arif."
*
Gerçek Ailem.
"Kalbi atmaz ama nefeste almaz,
Gözlerini açmaz ama yüreği de susmaz,
Ruhu hiç kanamaz ama ağlamayı da bırakmaz,
Başını çevirip onlara bakar ama gerçek ailesinden haberi olmaz..."
Ben Günce KARA, bir kere bile gülemeyen ama kendi derdine de dert demeyen bir insanım. Kalbim kırıktır ama ruhum derli topludur benim, gözüm yaşlıdır ama yerindedir merhametim.
"Solan çiçekleri yeniden canlandırmak için onu kökünden koparmak gerek. Bende yeniden canlanabilmek için her şeyi baştan yazmaya karar verdim."
Günce KARA.
-.-
Not: Esinlenilme ya da çalınma durumunda yasal işlemler başlatılacaktır. Kitaba saygı duymanızı rica ederim. :)