Güzel ama bir yandan da yaman olan köylü güzeli Esma' nın evinin kapısı görücülerden aşınmıştır. Görücüye gelen beyoğulları ya ipsiz sapsız ya da çapkınıdırlar. Esma ardını dönüp bakmaz onlara. Ailesi de zaten kızlarını verme taraftarı değildirler. Ama sevda seline kapılan Esma acaba gönlüne duvar örecek mi yoksa o sele kapılıp gidecek mi? **** Arkasını dönünce korktu bir an genç kız. Biliyordu arkasında olduğunu nasıl bilmezdi görmüştü çünkü kaç gece kendini uyutmayan o gözleri. Ama yine de kim olduğunu neci olduğunu bilmezdi geçmek istedi ama genç adam izin vermedi. Sinirli olduğunu düşündüğü yüz ifadesiyle sordu. "Sen de kimsin önümde ne durursun çekilsene." Güldü genç adam, Esma duraksadı bu kadar güzel güleceğini bilseydi daha önce söylerdi bunları. Sahi adam neye gülmüştü ki. "Bir bakışınla ardında bırakıp gittiğin bir adamım diyelim. Gözlerin gözlerime değmedi de kalbime değdi diyelim. İlk gördüğü andan sana vurulan bir garip diyelim." Duraksadı genç kız ama eğer biri görürse laf söz olur diye düşündü. Uzaktan gelenleri görünce panikleyerek evin yoluna doğru koştu. Yine arkasında bırakmıştı o kara gözleri.