'...Bu yaralı aşkı yüreğimden yolcu edeceğim bir daha dönmemek üzere. Hem daha fazla taşıyamam ki, zehirler beni, günbegün kanıma karışıp ölüme sürükler ruhumu... Ölmek istemiyorum, gökkuşağının renklerini istiyorum ben. Ben eski Miray'ı istiyorum.' Bu satırları yazarken ne denli daldıysam arkamdaki sıcak bedeni farketmem oldukça uzun sürdü. İri yarı genç bir adam dikiliyordu ardımda. Onu fark ettiğimi anladığında oturduğum sandalyenin önünde eğildi. Şimdi gri gözlerini daha rahat görebiliyordum. Yabancı, elini kaldırıp usulca kalbimin üzerine bıraktı. "Bu zehirli aşkı kalbinden uğurlamakla takdir edilecek bir karar verdin. Ancak şunu unutma ki ; o yaralanmış, zehirli aşk bir gün iyileşecek, zehrinden arınıp tekrar yolunu arayacak, sen istemsende tam kalbinin ortasına yeniden çöreklenecek. Aşkın vizeye ihtiyacı yoktur. Tıpkı senin iznine ihtiyacı olmadığı gibi. Hazırlıklı ol." ' Benliğini kaybetmiş iki insanın hikayesi... 'All Rights Reserved
1 part