Gelecek acıların çoğu unutulacak kadar geçmişte giydirilmiştir üstümüze; ve aynı zamanda bu acıları üstümüzden sıyırıp alacak olan da aynı geçmişte yazılmıştır kadere. Çocukluğumda giydirildi benim de dert gömleğim üzerime. Kim bilebilirdi ki o zamanlar tertemiz gördüğüm gömleğe lekeler bulaşacağını? İris idi benim dertlerimin kaynağı, kendi acılarından bana bulaştıracak olan Efulim'i bulacağım o gezegen... Lekeyi bulaştıran kül olup uçarken avuçlarımdan, aynı zamanda o gömleği üzerimden çıkarmam için de bir şans bırakıldı ellerime. Bu şansı nasıl kullanacağımı bilemezdim, tıkıldığım kafese aşıktım belki de. Fakat diyorum ya, dert gömleği giydirildiyse üzerinize, çıkarmasını da öğrenirsin bir şekilde. İçinde boğulmaktan korktuğum denizden öğrendim ben de dertlerimden arınmayı. Fakat sonradan anladım ki, var olduğunu düşündüğüm deniz seraptan başka bir şey değilmiş. Hayal bulutlarımın karanlık gölgesinde kalmışım yine...