Karadeniz, Akdeniz..
Beyaz, Siyah..
Nazik, Kaba..
Bunlar kadar zıtlardı kendilerine. Biri Karadeniz'in altın kızı diğeri Akdeniz'in yağız oğlanı.
Birbirlerine bir o kadar zıt ve yine bi o kadar muhtaç olacaklardı.
***
Altında şalvarı üstünde anne penyesi başındaysa kırmızı yemenesiyle tam köylü kızıydı. Ama böyleydi Anıl. Ne zaman Trabzon'a gitse dönüşü mutlaka bu şekilde olurdu. Arkadaşları bu halini çok tatlı bulurdu ama İstanbul'da bu şekilde gezemezdi. Allah biliyor ya güzel kızdı vesselâm. Bu güzelliğini işine yaradığı an kullanırdı hiç gocunmadan. Katıldığı ihalelerde rakipleri güzelliğine ve dişiliğine aldandığı an iş biterdi, ihaleler kaçınılmaz ona kalırdı. Babasından yadigar kalan holdingi ellere yâr edecek değildi, büyüte bileceği kadar büyütecekti. Havaalanı çıkışına doğru yol aldı Anıl. O kadar dalmıştı ki karşısından gelen adamı göremedi ne yazık.
"Hey dikkatli olsana köylü kızı! Off bütün çanta dağıldı. "
Bütün suç kendisininmiş gibi patlamamış mıydı şimdi bu adam? Tamam birazdan biraz fazla kendisinde olabilirdi ama dev cüsse sinirlendirmişti işte Anıl'ı.
"Uyy! Hadi uşagum ben tikatli olmadum, sen neydeydun senun gözun yok midur? Kör misun görmeysun da!"
"Hey Allah'ım çattık iyi mi! Tamam laz güzeli tamam suç benim, ben geldim kendime çarptım. Hadi güzelim işim var benim kalabalık yapma, hadi canım hadi. "
Bu kadar lafın altında kalmazdı laz damarı tutmuştu bir kere Anıl'ın, bu işin sonu iyi değildi ya hayırlısı dedi içinden.
"Sana hadeee!" Dediği gibi kol çantasından dökülenlerden eline aldığı bir şişe suyu boşalttı dev cüsseye.
"Hade eyvallah"
Dediği gibi hızla çıkışa ilerledi.
Nasıl olsa bir daha görmeyecekti değil mi dev cüsseyi?
*TAMAMLANMIŞTIR*
*BURADA GEÇEN HEPSİ KENDİ HAYALİMİN ÜRÜNÜDÜR BAŞKA KİTAPTAN ÇALINTI DEĞİLDİR! VE LÜTFEN YORUMLARDA BAŞKA KİTAPLARDAN BAHS ETMEYİN BU İSİM ŞU KİTAPTA FALAN VARDI SÖYLEMEYİN VE CAN SIKINTISINDAN YAZILMIŞ BİR HİKAYEDİR İYİ OKUMALAR*
"çok şapşalsın haa"
"sende çok tatlısın"