ARA VERİLDİ. BUNU BİLEREK BAŞLAMANIZI ÖNERİRİM!
Bir kadın düşünün.
Yıllar evvel doğup büyüdüğü yerden, annesinden, babasından, abi bildiği adamlardan ve arkadaşlarından ayrı düşmüş bir kadın...
En kötüsüde bir çiçeğin topraktan koparılması gibi, sevdiği adamdan acımasızca koparılmış bir kadın düşünün.
O kadın ne dayaklar yedi sustu. O kadın ne eziyetler çekti sustu. Susmak zorunda kaldı çünkü, o bir anneydi. Oğlu için her türlü zorluğa katlanan bir anne.
Onu bu hale en sevdikleri getirmişti.
Onu bu hale annesi babası getirmişti.
Onu mal gibi para karşılığı satmışlardı bir adama. Sonra da demişlerdi ki o artık senin kocan. Parmağında sevdiği adamın yüzüğü varken, başka bir adamla evli bulmuştu kendini kadın.
Ahı vardı o mazlum kadının, ah etti o gece. Ondan yıllarını, sevdiklerini, aşık olduğu adamı, gençliğini, mutluluğunu, huzurunu alan annesine, babasına, en çokta ona bunları yaşatan sözde kocasına, ah etti kadın.
Ve ne derler bilirsiniz:
Mazlumun ahı çıkar aheste aheste...
***
Yedi yıl sonra doğup büyüdüğü topraklara geri dönen Maral için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
Maral yıllar önce doğduğu yerden, Ardahan'dan ayrıldığında henüz 20 yaşında gençliğinin baharında bir kız iken, yıllar sonra ise 27 yaşında olgun, yaşadığı acılarla büyümüş bir kadın olarak geri dönmüştü. Lakin Maral tek gittiği gibi, tek dönmemişti bu şehire.
Onun yanında bu sefer oğlu vardı.
***
{Bu hikayenin sesi duyulmayan her kadının, sesi olması dileğiyle...}
Not: Şiddet, küfür, cinsellik vb. içerir. Herhangi bir çalıntı veya kopyalanması durumunda hukuki işlem başlatılacaktır!
Uyarı! Amacım istismarı ve şiddeti meşrulaştırmak yerine, bunun oldukça menfur olduğunu insanoğlunun bilincine en iyi şekilde işlemektir.
Kapak için @medussagraphic'e teşekkür ederim.