Titreyen nefesim miydi, yoksa bedenim mi
Uğuldayan kulaklarım mıydı, rüzgarın sesi mi
Bu sıcaklık yaramdan mıydı, değilse neydendi
"Ne?" diyebilmiştim yalnızca. Sadece "Ne?"
Nefesim titremiyordu ya da bedenim Titreyen kirpiklerim, yeşili çevrelemiş kahverengi kirpiklerim
Uğuldayan ne kulaklarım ne de rüzgâr
Uğuldayan kendi kalbim
Sıcaklatan ne yaram ne de başka bir tahmin
Umudum ve göz yaşlarım
Göz kapaklarımı aralayamamaksa en büyük acizliğim
Teyzemin diktiği elbisenin dar geldiği gibi ciğerlerim dar geliyordu şimdi
"Aç gözlerini" diyebildi karşımdaki zalim.
İki damla süzüldü o açılamayan gözleriminden, içimdeki derinliklerden
"Nasıl süzülebilirsiniz?" diye hesap sordu kalbime beynim
Hakikaten nasıl süzülebilimişti gurur yoksunu teslimiyetim?
Hâlbuki ben teslimiyeti, çoktan toprağın derinliklerine gömdüğümü zannetmiştim
Meğersem cebimde itaatsizliği gizlemişim
Kollarımı tutan caniye büyük bir güç sarfederek araladığım gözlerimi çevirdim
Acıyan kolumu tutuyor oluşuna değil bana dokunuyor oluşuydu.
17 yıl boyunca acı çekmiş Aren ve onu arayan 6 adam ama hem mafya hemde Mardinde saygı görülen bir aşiret ağası
Peki Aren bunlarla başa çıkabilekmi?
Bu 6 adam aren'in bütün yaralarını
sarabilecek mi?
Hem klasik hemde klasik olmayan bir aile kurgusu ama bu sefer kız değil erkek
+18 yoktur!!