Binlerce renk renk çiçeğin açtığı, bitkilerin bittiği, sürü sürü kuşların geçtiği, pırıl pırıl suların aktığı çeşit çeşit hayvanların barındığı bir dağın yamacında güzeller güzeli Dilara adında bir kız yaşarmış.
Dilara her sabah uyandığında dağlara bakıp yüreği bin çeşit renkle nakış nakış işler, güneşin rengiyle sevgisini, umudun mavisiyle umudunu süsler, Çağlayan sulara, esen rüzgarlara türküler söylermiş...
Henüz bakır doğası insanlar tarafından kirletilmiş, bozulmamış yalanın, doğanın, kokuşmuşluğun hiç uğramadığı bir yemiş burası....
Dilara her sabah erkenden kalkar çiçeklerle kolları, kuşlarla, kelebekler konuşur, dağ tepe demeden güneşe gülümseyerek mutlu bir şekilde kutularının peşinde dolaşır durdurmuş.. Her seher bereket tohumları ezilirsin dağların doruklarına, umut umut yeşerip halaya durdurmuş çiçekler her bahar...
Bir gün hiç beklemediği bir anda karşısına genç bir adam çıkıverdi, şiirler okumuş ay ışığında, şarkılar söylemiş, masallar anlatmış dilara sık sık konusmus