Kuzey Yıldızı
  • Reads 141
  • Votes 27
  • Parts 8
  • Reads 141
  • Votes 27
  • Parts 8
Ongoing, First published Sep 25, 2022
Bundan milyarlarca yıl önce Deniz Yıldızı sadece bir yıldız iken başlamış bu hüzün dolu aşk. Birbirlerini nasıl gördükleri bilinmez ama Dünya'nın Kuzey yönünde görmüş olmaları gerek ki Kuzey yıldızı hiç terk etmemiş o yönü. Aşkları gerçekten de çok ötedeymiş. İlk başta Deniz yıldızı istemese de Kutup Yıldızını daha sonrasında o da vurulmuş Erosun istiridye uçlu okuyla. Bir süre sonra kavuşamayacaklarını anlayınca Deniz Yıldızı "Git" demiş Kuzey Yıldızına ama o asla çıkmamış Dünya'nın Kuzeye bakan yörüngesinden. Bir gün sabah olurken güneş doğarken Kuzey yıldızının gitmesi gerekiyormuş ve sabah olmadan veda etmiş Deniz Yıldızına gülümseyerek. Deniz yıldızı bu veda karşısında çok göz yaşı dökmüş içindeki acının geçeceğini umarak ağlamış da ağlamış o kadar çok ağlamış ki gece olup güneş yerini aya bıraktığında Kutup Yıldızı neşeyle ve Deniz Yıldızını görecek olmanın heyecanı ile her zamanki yerini almış ama bir bakmış ki dünyanın bir çok tarafını sular kaplamış. Deniz Yıldızını her yerde aramış taramış ama bir türlü bulamamış çaresiz bir şekilde oturmuş Dünya'nın Kuzeye bakan yönüne ne kadar imkansız olsa da sonsuza kadar orada oturup Deniz Yıldızını belki bir gün görürüm umuduyla beklemeye başlamış. İşte hayatımıza yön veren, özellikle denizcilerin kaybolduklarında yönlerini bulmasına yardımcı olan Kuzey yıldızının hikayesi. Buna ithafen Carl Schurz da şöyle demiştir " İdealler Yıldızlar gibidir, onlara asla ulaşamayız ama denizdeki denizciler gibi rotamızı onlara göre ayarlayabiliriz"  
İşte kitabıma konu olan Kuzey Yıldızı'nın küçük hikayesi Eylül ve Berke'nin birbirlerine bu şekilde seslenmesi ile başlamıştır. İkisi de birbirlerinin hayatının Kuzey Yıldızı'dır ve sonsuza kadar da öyle kalacaklarına söz vermeleriyle devam etmektedir.
All Rights Reserved
Sign up to add Kuzey Yıldızı to your library and receive updates
or
#636güçlü
Content Guidelines
You may also like
İNFAZ hapishanesi  by LorcanTB
43 parts Ongoing
İnfaz hapishanesi. Dünyaca meşhur, insanların kısaca dilinde ölüm hapishanesi. Bu hapishaneye giren hiç kimse yaşayarak çıkmamıştı çünkü burası ölümün gerçekleştiği insanların, daha doğrusu suçluların infaz olunduğu hapishaneydi. Lavinia ise tesadüfen sadece kaza nedeni ile olan bir cinayet suçundan, bu hapishaneye yani bu korkunç ölüm hapishanesine düşmüştü. Yaraladığı gencin ailesi zengin ve güçlü olduğu için onun infaz edilmesini istediklerinde kolayca onu bu hapishaneye yollamışlardı. Şimdi ise Lavinia'nın kalan son yıllarını burada ölümü bekleyerek geçirmesi gerekiyordu. Ancak işler beklenmediği anda değişir... Lavinia'dan.. Testi yapıp beklemeye başladım. Bir kaç dakika sonra korkarak teste baktım. "Siktir". Dilimden çıkan küfüre engel olamadım. Çünkü... "Ay ne oldu giriyorum bak" kapı dan diye açılınca yerimden sıçradım. Cavidan'dı. Elim titreyerek testi ona çevirdim. Çift çizgi... Ben hamileydim... Deli gibi atan kalbim, korku, endişe bir sürü duyguyu aynı anda yaşıyordum şu an... Ben ne yapacaktım şimdi.... .................................................................................. Peki ya Lavinia'nın hayatına İnfaz hapishanesinde her kesin korkulu rüyası olan bir adam girerse? Ve bir anda tüm hayatı o, korkunç adamla birlikte değişirse... ************************************ Tehlikeli aynı zamanda heyecan verici bir aşk hikayesine hoş geldiniz.💖 Nefesinizi kesecek bir hikaye. Başlangıç tarihi ~04.04.2024~ On sekiz yaş ve üzeri için bir hikaye. #aşk #heyecan #18+ #korku #bebek #koruyucu
You may also like
Slide 1 of 10
BERDEL (+18) cover
Dönüm Noktası  cover
Takıntı cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
İNFAZ hapishanesi  cover
Eyvah Eyvah ! (+18) cover
Lafügüzaf  cover
EKSTREM cover
NE MÜNASEBET - Yarı texting cover
Beyefendi /yarı texting/  ~FİNAL~ cover

BERDEL (+18)

23 parts Ongoing

"Seni karım olarak görmüyorum" "Bekaretini bozduktan sonra sana asla elimi bile sürmeyeceğim şu karşıdaki koltukda yatıp kalkacaksın asla yakınıma gelmeyeceksin!" dedi kalın sesiyle. Ona merakli olduğumu falan mı sanıyordu?