Kelebek özgür olmalıdır,huzurlu ve mutlu olmalı. Kelebeği bir kutuya hapsederseniz ölür. Belki de intahardır bu ya da cinayet.
Zaten kelebeğin bir günü vardır, bu kısacık ömründe dünyaya gelmiş, sadece bir gün geçirecek ve daha yeni merhaba dediği hayata elveda diyecek.
Ne kadar da acınasıydı kelebekler. Aciz, korumasız, savunmasız. Onlar haketmiyor mu yaşamayı ? Tüm duyguları tatmayı.
Kelebek gün gelecek gün gidecekti.
O tek bir gününde mutlu olmalıydı.
Peki ya kelebek ağlarsa, gözyaşı dökerse, mutlu olmazsa ? Onun gözyaşı sihirliydi. Umut doluydu.
Gözyaşı ile beraber bulutlarda ağlardı onun bu haline, Ortalık yıkılırdı, Herşey toz olurdu.
Kelebek güçsüz olabilirdi, Ama gözyaşı acımasızdı.
Kelebeğin gözyaşı bir ömre bedeldi.
Siz: Sırf beraber çalıştığımız için bana böyle davranmanıza izin veremem, İlker Bey?
İlker bey: Davranışlarımın sebebi sadece beraber çalışmamız değil Başak hanım.
Siz: Peki ya ne?
Siz: Ne bu haddinizi aşmalarınız?
Siz: Sabrımı zorlamalarınız.
İlker bey: Aklımı sikip attığın için bunların cevapları bende de yok. Buna aşk diyorlar ama çok saçma.
İlker bey: Hiçbir insan, bir insanın iradesini bu kadar sikemez.