Umudun Vâveylası|Yaralı Adamlar Serisi-1
  • Leituras 616,174
  • Votos 28,239
  • Capítulos 45
  • Leituras 616,174
  • Votos 28,239
  • Capítulos 45
Concluído, Primeira publicação em out 06, 2022
Gül 23 yaşında Xelikan aşiretinin ortanca kızıdır. Okuyup doktor olmak istese de Dedesinin izin vermemesi yüzüne hayallerine hiç bir zaman kavuşamamıştır. Kuzeninin Düşman aşireti olan Mervani aşiretinin kızını kaçırması ile Yolu Yürümek için can atan ama yürüyemeyen Asef ağa ile kesişirken hayallerini gerçekleştirebilecek Yürümeye muhtaç olan adamı yürütebilecek miydi?

Asef 27 yaşında yürüyemeyen bir adamdır. Annesini küçük yaşta kaybetmesi üzere babası 2.kez evlenmiştir. Üvey annesi tarafından hep hor görüldüğünden hiç bir zaman tam mutlu olamamış, Ağa olmak için can atsada yürüyemediği için ağa olamamış bu adama yardım edecek tek kişi berdelle yolu kesişen Gül Xelikanlıdır. Peki Gül Xelikan Asef Mervani'nin hayatını kurtarabilecek miydi?

Yürüyemeyen bir Adamın ağa olması ve Okumak isteyen bir kadının Destanı...

"Ben senin kalemin olacağım Sen ise benim ayaklarım. Benim şöhretim sayesinde senin kalemin beni kurtaracak, senin kalemin sayesinde benim ayaklarım ise Amedin kirini tozu dumana katacak."

~
Kapak Tasarımı-bahariçel_🤍

(Ç)Alınması durumunda gereken tüm işlemler yapılacaktır. Kopyalanamaz,
Satılamaz, çoğaltılamaz.!!!

Adı ile konusu bakımından ilk ve tek kitaptır.!

DRAMIN YOĞUN OLDUĞU BİR KİTAPTIR. LÜTFEN SİZE ZARAR VERDİĞİ ANDA KİTABI BIRAKINIZ!

KİTAP HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEKLİKLE ALAKASI YOKTUR:)

Kitabın bazı yerlerinde spoiler verilmişti!!!!

'Eski Adı:Kırık Hayatlar'
Todos os Direitos Reservados
Índice
Inscreva-se para adicionar Umudun Vâveylası|Yaralı Adamlar Serisi-1 à sua biblioteca e receber atualizações
ou
#4söz
Diretrizes de Conteúdo
Talvez você também goste
LEYLA ||TAMAMLANDI||, de Melek_Cenneti
59 capítulos Concluído
Ela gözlerini sarmalayan uzun, şekilli, katran karası kirpikleri vardı. İnce yüz hatları acıyı gizlerken derinlerinde, inadına gülümsüyordu hayata. Dudaklarında yitiğinin sazı olmuş, yanık bir sevda türküsü dönerken, parmaklarının işlediği nakışlarının her birinde dağılan kalbinin parçaları saklıydı. Adının Nehir olduğunu öğrenmişti. Fakat isminin aksine, yüreği ile öğrendiği, bir şairin yazabileceği, her mısrasında umudun saklı olduğu en güzel şiir olduğuydu. Hazan vaktiydi onu gördüğünde. Zaman, kışa merdiven dayıyordu. Yağmurlu bir ekim akşamı, yaprakları dökülen yaşlı ıhlamur ağacının altında değdi ona gözleri. Çehresinin derinlerinden okunan yaraları, o ağacın altında, alelade ortadaydı. Vermeye başladığı karardan, şüphesiz ömür boyu pişman olmayacaktı. "Doğdum topraklara umut olur, ömrün boyunca saklayabilir misin bu gül tanesini, avuçların arasında?" Dalgaların hunharca kıyıya vurduğu deniz kenarında sormuştu ona bu soruyu. Nehir, ağlayarak boynuna sarılmış Ali'nin, çaresizce, gözyaşları arasından mırıldanmıştı: "Yeter ki bırakma beni burada." O an anlamıştı ki Ali, onun ile çıkacağı yolda Nehir için savaşacak, vereceği mücadeleden asla pişman olmayacaktı. İki kişilik bir delilikti sevmek. Sevgi emekti. Kocaman bir emek, mücadele hali. Karşındaki için, kalbindeki tüm kırıntıları ortaya atabilmekti sevmek. O ıhlamur ağacının altında değdiğinde gözleri Nehir'e, onun için savaşmayı seçmişti Ali. Bu savaştan nelerin galip geleceğini bilmeden, yanında Nehir ile çıkmıştı yola. Kim bilir, belki de cam kenarında, can kırıklarıyla süslenmiş, uzun birer yolculuktu sevmek. Ezgi Karataş Başlangıç tarihi: ||14.11.2017|| Yeniden, düzenlenerek yayına girme tarihi: ||28.07.2018|| ||Tüm Hakları Tarafımca Saklıdır!||
GECENİN İZİ, de hisssizyazar
44 capítulos Em andamento
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
Talvez você também goste
Slide 1 of 10
LEYLA ||TAMAMLANDI|| cover
7.VAGON | Tamamlandı,Düzenleniyor | cover
İNTİKAM MELEĞİ (TAMAMLANMIŞTIR)  cover
GÖNÜL KİRASI  cover
HERKES DUYSUN; SENİ SEVİYORUM! cover
Arat Ağa'nın Gelini (+18) cover
GECENİN İZİ cover
seks hikayeleri  cover
GÜNCE | Gerçek Ailem cover
gay seks hikayeleri  cover

LEYLA ||TAMAMLANDI||

59 capítulos Concluído

Ela gözlerini sarmalayan uzun, şekilli, katran karası kirpikleri vardı. İnce yüz hatları acıyı gizlerken derinlerinde, inadına gülümsüyordu hayata. Dudaklarında yitiğinin sazı olmuş, yanık bir sevda türküsü dönerken, parmaklarının işlediği nakışlarının her birinde dağılan kalbinin parçaları saklıydı. Adının Nehir olduğunu öğrenmişti. Fakat isminin aksine, yüreği ile öğrendiği, bir şairin yazabileceği, her mısrasında umudun saklı olduğu en güzel şiir olduğuydu. Hazan vaktiydi onu gördüğünde. Zaman, kışa merdiven dayıyordu. Yağmurlu bir ekim akşamı, yaprakları dökülen yaşlı ıhlamur ağacının altında değdi ona gözleri. Çehresinin derinlerinden okunan yaraları, o ağacın altında, alelade ortadaydı. Vermeye başladığı karardan, şüphesiz ömür boyu pişman olmayacaktı. "Doğdum topraklara umut olur, ömrün boyunca saklayabilir misin bu gül tanesini, avuçların arasında?" Dalgaların hunharca kıyıya vurduğu deniz kenarında sormuştu ona bu soruyu. Nehir, ağlayarak boynuna sarılmış Ali'nin, çaresizce, gözyaşları arasından mırıldanmıştı: "Yeter ki bırakma beni burada." O an anlamıştı ki Ali, onun ile çıkacağı yolda Nehir için savaşacak, vereceği mücadeleden asla pişman olmayacaktı. İki kişilik bir delilikti sevmek. Sevgi emekti. Kocaman bir emek, mücadele hali. Karşındaki için, kalbindeki tüm kırıntıları ortaya atabilmekti sevmek. O ıhlamur ağacının altında değdiğinde gözleri Nehir'e, onun için savaşmayı seçmişti Ali. Bu savaştan nelerin galip geleceğini bilmeden, yanında Nehir ile çıkmıştı yola. Kim bilir, belki de cam kenarında, can kırıklarıyla süslenmiş, uzun birer yolculuktu sevmek. Ezgi Karataş Başlangıç tarihi: ||14.11.2017|| Yeniden, düzenlenerek yayına girme tarihi: ||28.07.2018|| ||Tüm Hakları Tarafımca Saklıdır!||