Kör Talih +18
  • Leituras 2,291,887
  • Votos 45,014
  • Capítulos 73
  • Leituras 2,291,887
  • Votos 45,014
  • Capítulos 73
Concluído, Primeira publicação em out 09, 2022
Maduro
+18 VE ARGO KONUŞMALAR İÇERMEKTEDİR!!
Her şey bir sözleşmeyle başladı...

-
Todos os Direitos Reservados
Índice
Inscreva-se para adicionar Kör Talih +18 à sua biblioteca e receber atualizações
ou
Diretrizes de Conteúdo
Talvez você também goste
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu), de Maral_Atmc6
72 capítulos Em andamento
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
UMBRA | Gölgenin Aşkı, de alfabetizat
30 capítulos Em andamento
''Özür dilerim'' dedi. Pişman mıydı? ''Tahammül edemedim Eflin özür dilerim. Peş peşe arayınca kontrol edemedim kendimi.'' Elimin tersiyle yanağımdaki yaşı sildim. Gözleri ellerime, titreyen dudaklarıma takıldı. Yüzündeki pişmanlık şimdi okunabiliyordu. Pişman olacaksa neden yapıyordu? ''O adamın varlığı beni öylesine rahatsız ediyor ki...Nasıl dizginleyeceğim kendimi bilmiyorum. Sana bunları yaşatmak istemiyorum. Yanımda sürekli ağlıyorsun. Görmek istediğim bu değil.'' Kaşlarım şaşkınlıkla havalandı. ''Ağlıyorum...'' diye yeniledim sözünü. Gözlerini kapattı kısa bir süre. ''Ağlatıyorum.'' dedi. Eli yanağıma doğru yol aldığında sertçe ittim. Gözbebekleri yine titriyordu. Elime uzandı ve kalbine doğru götürdü. Gözlerine şaşkınlıkla bakıyordum. Daha önce böylesi bir duruma hiç şahit olmamıştım. Bir insanın gözbebekleri neden titrerdi? ''Gözlerindeki korkunun, hüznün sebebi olmaktan nefret ediyorum. İğrenerek bakıyorsun bana. Hakkın var Eflin. Aksi için çabalamadım ama benimde bildiğim tek yol bu...'' Kalbinin üstündeki elim yine tüm varlığıyla hissediyordu onu. Öyle hızlı atıyordu ki gözbebeklerine olan şaşkınlığımı gölgede bırakıyordu. Elimin üstünde duran elini kalbine daha da bastırdı. Diğer eli yanağımı bulduğunda bu sefer karşı çıkamadım. ''Ölmemi isteyen tek kişi değilsin'' dedi gülerek. Keyiften uzak acı bir gülüştü. ''Keşke istemesen...''
Talvez você também goste
Slide 1 of 10
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) cover
ARAF cover
EJDER VARİSİ  (TAMAMLANDI) cover
GEÇMİŞTEN GELEN SEN cover
UMBRA | Gölgenin Aşkı cover
Bir İntikam Meselesi | Texting cover
EZDEN AŞKTıR ( TAMAMLANDI ) cover
Karahisarlı cover
Nehir +18 cover
YASAK TUTKU (+18) cover

MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu)

72 capítulos Em andamento

Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.