Karanlık odayı aydınlatan dolunayın ışığı, aynanın yüzeyi ile buluştuğunda yüzünü görebildi genç kız. Savaştan dolayı yara bere içinde olan yüzü... Elini, aynanın soğuk zemininde kaydırırken irkilerek geri çekildi. Çünkü gördüğü şey sadece yüzü değildi. Onu gördü... Voldemort'u... Onun, cansız bedeninin yanında kendisine sarılan Harry ve Ron'u gördü... Ardından gözleri aynanın üzerinde yazılı olan yazıya takıldı "erised stra ehru oyt ube cafru oyt on wohsi" ne anlama geliyordu. Sıradan bir ayna değildi. Düşündü genç cadı. "Yoksa..." dedi "Yoksa içimizde arzuları mı gösteriyorsun, Kelid aynası mısın? Sanki cevap beklercesine sordu, cevabın gelmeyeceğini bildiği hâlde. Sessizce mırıldandı genç kız "Riddle' ı bulmak istiyorum. Sadece bulmak..." dedi çaresizce. "Sadece bulmak mı?" dedi tanıdık bir ses. Kız şaşkınlıkla etrafına göz gezdirdi ama kimseyi göremedi. "Bu ses..." dedi merakla karşılığında tiz bir kahkaha yankılandı. "Ben..." dedi tanıdık ses ama genç cadı devam ettirdi cümlesini "Sen, bensin!" Aynanın buz mavisi yüzeyiyle gözleri buluştuğunda karşısındaki kız gülümsedi. "Hayır Hermione, bu bir yanılsama sadece. Ben, kalbindeki en derin arzuları ortaya çıkaran bu aynanın ruhuyum." Kızın yüzündeki şaşkın ifadeye karşılık ruh, gülümsemekle yetindi. "Sana yardım edeceğim ama tek bir şartla..." dedi ruh. "Şartın ne?" diye sordu genç cadı. "Oyunu, benim kurallarıma göre oynayacağız. Kabul ediyor musun?" kız tereddüt etti ama kabul etmeliydi, tek kurtuluş yolu bu olabilirdi. Derin bir nefes aldı ve "Ediyorum." dedi.
Rize'de başlayan, Ankara'ya ve İstanbul'a uzanan bir aşk hikayesi...
Barış Alper Yılmaz ve Yağmur Sönmez
Yağmur daha Barış'ı kimse tanımıyorken sırılsıklam aşık olmuştu ona. Kimseye söylemedi, içinde yaşadı bütün duygularını. Şimdi Barış herkesin gözünpn üzerinde olduğu bir futbolcu; Yağmur kariyer basamaklarını tırmanan genç bir avukat ve yüksek lisans öğrencisi. Rize'de olsalardı her şey daha kolay olurdu...