Can Uğruna
  • Reads 2,894
  • Votes 171
  • Parts 4
  • Reads 2,894
  • Votes 171
  • Parts 4
Ongoing, First published Oct 16, 2022
Ellerim oturduğun sandalyede arkadan bir iple bağlıyken karşımdaki adama iğrenircesine baktım. Mezar Timi ile ilgili şeyleri öğrenmek için beni rehin almışlardı. En önemli adamlarını alıp götürmüştü Mezar. Ama onlar hala saklandıklarını ve görevde olduklarını benimse bunları bildiğimi sanıyorlardı. Aslında çokça yanılıyorlardı. 

Vücudumda ağrımayan, sızlamayan, kanamayan yer kalmamıştı. Asker olmanın ne demek olduğunu hâlâ öğrenememiştim. Ama nasıl hissettirdiğini öğrenmiştim. 

"Anlatsana artık doktor! Daha ne yapabiliriz anlatmak için ha!" dedi günlerdir ağzımdan çıkacak tek bir kelimeye şükür edecek o adam. Bu pisliklere tek doğru laf etmeyecektim. Kozlar benim elimdeydi. Onların değil. Yine sessizce sırıtmaya devam etmiştim. 

Bağışıklık olarak dayanıklıydım. Sabırlıyımdır da. Öyle kolay kolay da korkmazdım. Asker çocuğuydum. Bizde herkese edilen ihanet vatana edilmezdi. 

Dışarıdan gelen seslerle kaşlarım çatılmıştı. Çatışma sesleri devam ederken karşımdaki it küfürler yağdırmaya başlamıştı. Sanırım korktukları başlarına geliyordu. Mezar Timi buraya geliyordu...

'Senin gülüşün bana Ötüken.'

□□□

#5 Acil

□□□
Kurgu tamamen şahsıma ait olup karakterler ve olaylar döngüsü tamamıyla hayal ürünüdür.
Telif hakkı yazara aittir.

08.01.23
All Rights Reserved
Sign up to add Can Uğruna to your library and receive updates
or
#12acil
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
34 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
PİNHAN MAHALLESİ  cover
Kara Gül  cover
GECENİN İZİ cover
SARRAF cover
AMARİS cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
İMDADIM cover
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover

PİNHAN MAHALLESİ

29 parts Ongoing

| Yetişkin okular için uygundur, cinsellik ve argo içerir! | Terk ettiği nişanlısının mahallesine 3 yıl sonra tekrar gelen Nalan ne ile karşılaşacak? • "Yalvarırım git Nalan. Benim başıma bela açma! Mahallemden git! yoksa-" "Yoksa?" "Zor lan!" dedi yarım ağız bağırarak. "Hayatımı siktin ulan! görmüyor musun Nalan beni? Yarattığın enkazı görmüyormuş gibi! Nalan senle ben aynı mahalleyi bırak aynı şehirde yaşayamayız!" göz yaşlarımı sildim bedenimin yanında ki iki kolu ve yakınımda ki yüzü her şeyi zorlaştırdı. Kör kütük sarhoştu. "Neden?" diye sordum acıyla. "İki yangın beden birleşir.." dedi kendine hatırlatır gibi. Sonra ekledi. "Biz artık beraber yanmayız Nalan. Ya küle döneriz. Yada yakarız!"